19 Mayıs, işgal edilen vatanı yok edilmek istenen bir milleti, binlerce yıllık devlet ve millet bilinciyle ayağa kaldırmak, tarihi önüne dikmek, ebedi var olmanın miladıdır. Sömürgecilere karşı Atatürk’ün şahsında Türk’ün onurlu milli refleksidir.
19 Mayıs, Türk’ün ve dünyanın dönüm yılı, dönüşüm tarihidir. Bu gün yine o kuyruk acısıyla gelenler mevzi başarılar elde etse de tarih yeniden tekerrür edecek, insanlık onuru, özgürlüğü, bağımsızlığı kazanacaktır. Hangi beslemeyi, kriptoyu, beşinci kolu bulsalar da Türk’ü ve insanlığı tutsak edemeyeceklerdir.
Çünkü Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü, tarihin Türk milleti adına sahneye çıkardığı, hem Türk’ün hem insanlığın onuru, efsane bilge lider Bozkurt Atatürk, “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözüyle düne referans, geleceğe ebedi ışık kaynağı olmaya devam edecektir. Onun ölümsüz ruhu, Türk milletine ve insanlığa umut olmaya devam edecektir.
Onu, Türk tarihini, milli mücadeleyi anladıkça, onun yeni Ergenekon’undan yeni kızıl elmalara yürüyüş kıyamete kadar sürecektir. Ona karşı Teali İslam ve Teali Kürt cemiyetleri ittifakları hüsrana uğrayacak, Türk milleti her rengi, tonu ve her insanı ile bir bütün ve ebedi var olacaktır. İngiliz, ABD ve Siyonist projelere direnen Atatürk, bugün yine bundan dolayı Sevr takımının hedefidir. Ona ve Türk milletine itibar suikastleri yine din ve etnikçilik üzerinden yapılıyor.
O şartlarda, imkansızlık, fakrü zaruret içinde verilen mücadelenin güvencesi yüce Türk milleti, aziz şehit ve gazilerin ölümsüz ruhudur. Onu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini hedef alan, FETÖ'den farkı olmayan mandacı dincilik ve etnik Kürtçülük yine sahnededir. Dün Kerkük, Musul’u benzer yöntemlerle Misak-ı Milli'den koparanlar, aynı yöntemle bölgenin su, doğalgaz, petrol kaynaklarına çökmenin peşindedir.
Dün Filistin'de başardılar, bugün katliam, sürgün ve zulüm var. Aynı akıbete Türkiye uğramamalı, uyanmalıyız. Türkiye'nin kaybedecek ne bir insanı ne zerre vatan toprağı vardır. Her insanımızın etnik, dini ve milli kimliğiyle gurur duyacağı model Atatürk modelidir, yol onun açtığı yoldur. Etraftaki ülkelerde yine sömürgecilerin dayattığı model, etnik ve mezhep farklılıklarını kaşımak, fitne çıkarmak, o yapılara nüfuz edip emperyalist kukla yapılarla ayrıştırmak, bölmek ve yönetmektir.
İşte Irak, Libya, Suriye, Afganistan daha çok örneği var; sonuç kan, gözyaşı ve katliam. Bu modeli demokrasi, cumhuriyet zemininde istismar ederek benzer sonuç almak istemektedirler. Dün Seyit Rıza, Şeyh Sait, İskilipli Atıf gibiler bu ayrıştırma, bölme, manda yapmanın bugünkü adı FETÖ, Öcalan vb.dir.
Dün kaybedenlerin tortuları bugün de kaybedecektir. Her şerefli insanımız ülkenin birinci sınıf insanıdır. Herkes ailesi, etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun bununla gurur duymalı ama bir millet olmanın adı Türk’e, Türk devletine, Türk vatanına sadakat, şehit ve gazilere verilen milli mücadeleye şeref ve namus sözümüzdür.
İşte “Ne mutlu Türküm diyene” sözü bu gerçeğin ete kemiğe ruha bürünmüş halidir. Türk, etnik kimlik ötesi milyonlarca insanımızın millet adıdır. Türkçe anlaşma, halleşme, helalleşme ve hayat dilimizdir. Nazlı nazlı vatanın her zerresinde dalgalanan Ay yıldızlı al bayrağın yanında Türkçe dil bayrağı, özgürlük, bağımsızlık, mutlu gelecek, türkümüz, şiirimiz, her şeyimizdir.
19 Mayıs, İzmir’in işgali, Sakarya Savaşı ile Ankara önlerine katliam, tecavüz vb. gelip ezanı susturan, bayrağı indirenler karşı 19 Mayıs kutlu başkaldırının, milli direnişin miladıdır. 1683 Viyana bozgunu ile toprak kaybetmenin bittiği, yeniden zaferlerle topraklarımızı geri almanın adıdır.
Evet, Türk Türkçe giderse Türkiye gider.
Türk milleti, siyasilere bu gerçeği ibadet anlayışında hatırlatmalıdır. Aksi pişmanlık, hüzün ve gözyaşıdır. Türk milletinin Atatürk modeli sayesinde sunduğu insanca yaşama, insanı yaşatma misyonudur. Zifiri karanlığa engel olmanın yolu aydınlık bir Türk rönesansıdır.
19 Mayıs hiç bitmeyecek Türk’ün varlık ve beka misyonudur. Şehitler ölmez vatan bölünmez, 19 Mayıslar hiç bitmez.
Onun modeli güncellenecek, Türk milleti sonsuzluğa yürüyüşe devam edecektir.
Sabri Şenel – 19.05.2025 / İSTANBUL