Bırakın yazsınlar dahada ağır yazsınlar. Uyku derin olunca rahatsız edici çevre uykuyu kaçırır. Ölü toprağı serpilenler belki uyanır.
Yıllarca bu köylü yazları yaylaya çıkmış, kelifler yapmış oralarda mal yaymış, kız sevmiş ot biçmiş tevziyet etmiş. Ve günler geçmiş anılarıyla şiirler yazmışlar.
Gelinler ot biçer çukur tarlada
Beyleri ot toplar horon sarmada
Üç beş tane oldu zık zık elmada
Yaylalar yaylası köyün yaylası
Kabaköy yaylası güneye bakar
Pelitli altında Pöhrekli akar
Kepçeli hasretin yürekler yakar
Gözlerim hayalde hasretle bakar
Dağıldı komşular gurbet ellere
Turnalar uğramaz viran yerlere
Kim sahip olacak bizim illere
Bülbüller darılmış gonca güllere
İşte “Ozan irfan “tarihe not düşmüş bu bir delildir.
Yayla şenlikleri düzenlenen bu topraklarda devletin Valisi, Belediğe başkanı vs Kabaköy Yayla Şenliklerine iştirak etmiş.
Devletin memuru adil değilse. Yaptığı yanlışı dile getirmek neyin iftirası olabilir. Adam yanlış yapmış yaptığı yanlış insanların arasını açaçak bu işgüzarlık değilde ne.
Kabaköylüler, dernekler, muhtarlar bu işin yakasını bırakmamalı. Bu işin sonu ahirete kalmamalı .....