Çin'in yıllarca uyguladığı politikalar sonucunda Doğu ve Batı Göktürkleri evvela birbirinden ayrıştırılmış, ardından da mağlubiyete uğratılarak esaret altına alınmıştı. 630'lu yıllarda başlayarak 680'li yıllara kadar sürecek olan 50 yıllık esaret sürecine girilmişti.

Göktürk halkı Çin'in çeşitli bölgelerine yerleştirilerek kontrol altına alınmak istendi.Bazı soylular ve iyi askerler ise çeşitli rütbelerle Çin'in emri altına alınmıştı. Kürşad da işte bu askerlerden birisiydi. İstihdam edilen bu adamların zamanla Türklük bilincinden uzaklaşarak Çinlileşecekleri düşünülüyordu. Göktürklerin büyük bir kısmı asla benliklerini kaybetmediler.

İşte bu zeminde 639 yılında bağımsızlık alevinin ilk kıvılcımları ateşlendi.??? Kürşad, 629 yılında abisi T'uli Kağan ile Çin topraklarına gelmişti. 
Abisi Göktürkler'in yıkılışını görerek önceden Çin'e teslim olmuştu. Bu sebeple olsa gerek Kürşad ile abisi görüş ayrılığı içerisindeydiler. Bunun yanı sıra Kürşad rütbesini birkaç yıl içerisinde yükselterek Çin'de saray muhafızlarının generali olmuştu.

Kürşad, uzun süreden beri bağımsızlık hareketini başlatacak ihtilalin planlarını yapıyordu. 40 kadar eski Göktürk beyleri ile birlik olduğu gibi abisi T'uli Kağan'ın oğlu Ho-lo-hu'yu da kendi safına çekmişti. Plana göre saraydan çıkıp dolaştığı sırada Prens Li Chih kaçırılacak ve onun vasıtasıyla saraya girilecekti. Daha sonra İmparator T'ai-tsung esir alınacaktı. Her şey yolunda giderse Ho-lo-hu Kağan yapılacak ve Göktürk Hanedanı yeniden tesis edilecekti.


Kürşad ve 40 çeri Çin sarayının etrafında prensi beklemeye koyuldular. Fakat tam o sırada hiç beklenmedik bir şey oldu. Muazzam bir fırtına patladı ve yağmur başladı. Havanın bozması sebebiyle Prens Li Chih saraydan çıkmadı. Ancak ihtilal ertelenemezdi, zira bu gizli planın açığa çıkma tehlikesi vardı. Kürşad kararını verdi, saraya hücum edilip imparator kaçırılacaktı.?????


Bu saatten sonra Çin sarayı tam bir savaş meydanına döndü. Kürşad ve 40 çeri 
saray muhafızlarıyla teker teker çarpışıyorlardı. Öyle ki dört savunma hattını da başarıyla geçtiler. Çin imparatorunu ele geçirmeye çok az kalmıştı ki General Sun Wu-k'ai aniden saraya hücum etti. 

Kürşad ve adamlarının bu kuvvetler karşısında durması imkansızdı. Ahırda buldukları atlara binip Ötüken'e doğru dört nala koştular. Wei Irmağı kıyısında Çin askerleriyle karşı karşıya geldiler. Çoğu burada çarpışarak yaşamını kaybetti, kaçmaya çalışırken, suları hayli yükselmiş olan ırmakta boğulanlar da oldu.

Kürşâd ve 40 çerisinin yaptıkları ihtilâlden sonra korkuya kapılan Çinliler, Siganfu'daki bütün esir Türkleri mecburen serbest bıraktılar. Göktürkler 43 yıl boyunca dağınık bir şekilde yaşadılar. Bazı Göktürk soyluları, yeniden devlet kurma girişiminde bulunsalar da başarılı olamadılar. Fakat, 682'de "Kurt Başlı Sancak" tekrar kaldırıldı ve İlteriş Kağan ile Bilge Tonyukuk, II. Göktürk Devleti’ni kurdular...

Netice itibarıyla bu olay Türk tarihinde esarete karşı verilen ilk bağımsızlık mücadelesiydi. Ayrıca bu ayaklanma Türklerin hiçbir zaman esaret altında kalamayacağının da bir göstergesiydi. 

Tarihimiz boyunca vatan ve bağımsızlık uğrunda savaş veren geçmişlerimizin ruhları şad mekânları cennet olsun.

Editör: Kerim Öztürk