DÜNYA

MÜSLÜMAN UYGURLAR BU RAMAZANDA DA ÇİN’İN AÇIK HAVA HAPİSHANESİNDELER!

Dünyadaki Müslümanlar için, bugün oruç ve dua ayı olan Ramazan’ın başlangıcını işaret ediyor. Çin’in kuzeybatısındaki Azınlık Müslümanların yaşadığı Uygur (Sincan) eyaletindeki etnik Uygur Müslümanlar Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yasaklanan Ramazan’a uymak ve kutsal ayın gerektirdiği ibadetlerini yerine getirdikleri takdirde onlar çeşitli şekillerde cezalandırılır ve hatta hapse dahi atabilirler.

Dünyadaki Müslümanlar için, bugün oruç ve dua ayı olan Ramazan’ın başlangıcını işaret ediyor. Çin’in kuzeybatısındaki Azınlık Müslümanların yaşadığı Uygur (Sincan) eyaletindeki etnik Uygur Müslümanlar Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yasaklanan Ramazan’a uymak ve kutsal ayın gerektirdiği ibadetlerini yerine getirdikleri takdirde onlar çeşitli şekillerde cezalandırılır ve hatta hapse dahi atabilirler.

Dünya Uygur Kongresi’ne göre ÇKP, Ramazan boyunca Kur’an’ın kopyalarını yakarak, helal gıda ürünlerini yasaklayarak ve restoranların ay boyunca açık kalmaya zorlayarak Ramazan boyunca Uygurları ve Kazaklar ve Kırgızlar gibi diğer etnik azınlıkları sistematik olarak dini ibadetlerini yapmalarını engelleyerek yasaklıyor.

 Uluslararası Af Örgütü tarafından geçen yaz yayınlanan bir rapora göre, Ramazan’ın ayırt edici özelliklerinden biri olan alacakaranlıktan şafağa oruç tutmak ÇKP tarafından bir “aşırılıkçılık işareti-eylemi ” olarak belirlendi.  Özgür Asya (Free Asia -RFA) raporlarına göre de oruç ibadeti normal üretimini aksatan ve devlet düzenine aykırı eylemler olarak yasaklandı. Başka diğer tüm ibadetler ile birlikte kadınların dinin emirlerine göre yanı tesettüre uygun kıyafetler giymeleri “Dini Aşırılık” olarak tanımlanarak engellendi ve uymayanlar cezalandırıldı.

İster dini ister özel olsun bu aya özgü dini bağlılık gösterileri ÇKP tarafından yasaklanmıştır. RFA’ya göre, bu ritüellerin yerine getirilmesi Müslüman azınlık fertlerinin tutuklanarak toplama kamplarına atılarak cezalandırılmaktadır.

ÇKP yönetimi 2017’den bu yana toplama kamplarına 1 – 3 milyon Müslüman etnik azınlık halkı hapsetmiştir.  Çin yönetimi bu kampları , “Yeniden eğitim kampları” veya “siyasi eğitim merkezleri” olarak adlandırıyor ve bölgedeki gözaltı kamplarının varlığını resmen reddediyor. RFA’nın raporuna göre, ÇKP yönetimi bu Çin tipi toplama kamplarındaki Müslüman azınlıkları “ aşırılık yanlısı ” ve “politik olarak yanlış düşünceleri ” barındıranların eğitilerek reahabilite edildiklerini iddia ediyor.

Yönetimin tamamının Han Çinlisi Etnik Çinlilerin elinde bulunan Uygur bölgesinde uzun süredir Müslüman etnik Azınlık Halklar ile bölgeye bir devlet politikası olarak demografik asimilasyon amacı ile zorla yerleştirilen Çinli göçmeneler ile bölgenin kadim halkı Müslüman Uygur. Kazak, Kırgız ve diğer Müslümanlar arasında uzun süredir etnik gerginlik devam etmektedir. Çin’in rakamlarına göre 10 milyon etnik Uygur’a ev sahipliği yapan bölgede azınlık Müslümanların dini ve kültürel uygulamaları yasaklanmış durumda. Son yıllarda ise kendi ana dillerini konuşmaları ve öğrenmeleri dahi engellenmiş durumda, bölgede yaşayan Azınlık Müslümanların tamamı Türkçe konuşan Müslüman Uygurlar ağırlıklı olarak diğer Sünni Müslümanlardan oluşmaktadır.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre, 2009 yılının Temmuz ayında başkent Urumçi’de Uygurlar ve Han arasındaki bir dizi şiddetli çatışmalar meydana gelmiştir. Etnik Çinliler ve Müslüman Uygurlar arasındaki karşılık saldırılar meydana geldi. ÇKP, Müslüman Uygurları daha da ezerek ve onları sindirerek bölgede güvenliği temin edeceği düşünüyor ve davranıyorlar. Bu şiddet uygulamaları ise gerginliklerin daha fazla artmasına sebep olmaktadır.

RFA’ya göre Müslüman Uygurları Han Çinlisin’den ayıran her davranış ÇKP tarafından hapis cezası ile cezalandırılabilen “aşırılık yanlısı faaliyet” olarak belirlendi.  ÇKP yönetimi muhalif veya ayrılıkçı olduğundan şüphelenilen Uygurları tutuklamaya,  hapse atmaya ve hatta yargısız infaz yaparak onları katlederek bölgede güvenliği tesis etme iddiasında.

Çin’in bu güvenlik baskısının ÇKP’nin toplama kamplarında süresiz olarak bir milyon Uygur’u tutuklamaya başladığı 2017’ye kadar arttığını bildirdi. Dünyadaki insan hakları örgütleri ise Çin yönetiminin bu uygulamalarını sürekli tepki göstererek kınıyorlar.

Bölgede yaşayan azınlık Müslümanlara mensup binlerce genç Uygur merkezi Çin’deki Üretim bölgelerine işçi olarak transfer edildiler. Bu genç işçiler ÇKP’nin ekonomisini canlandırmak ve Çinvirüsü salgını nedeniyle üretimi durdurulan üretimi yeniden başlatmak amacı İşletme ve Fabrikalara yerleştirildiler. İnsan hakları Örgütleri Çinvirüsü salgını nedeniyle ekonomideki boşlukları telafi etmek için Bu Uygur işçilerin fabrikalarda “ köle işçi ” olarak çalıştırıldıklarına tespit etti ve bu durumu yayınladıkları raporlarla açıkladılar.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)