“Üç Aylar” diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının birincisi, 23 Ocak Pazartesi günü (hatta bugün akşam ezanıyla) başlıyor.

5 kandil gecesinden 4’ü bu üç ayın içerisindedir. 2’si Recep ayında; bu ayın ilk Cuma gecesi (26 Ocak Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece) Regaip kandili; 27. gecesi (17 Şubat Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece) de Miraç kandilidir. İki mübarek geceyi içerisinde bulunduran başka bir ay yoktur. Bu bakımdan Recep ayı, manevi kazanç bakımından önemli ve faziletli bir aydır. Recep ayı, aynı zamanda "eşhüri hurum" denilen ve Kur’an-ı Kerim’de geçen 4 haram (muhterem-hürmetli)  aydan biridir.1     

İfade edildiğine göre Nuh (as) Recep ayının onuncu günü gemiye binmiş, altı ay sonra Muharrem ayının 10. Günü (Aşura günü) gemi Cûdi denilen dağın üzerinde karaya oturmuş, inmiş ve şükür maksadıyla oruç tutmuştur. Bu da sünnet olmuştur.2 Demek ki tarihi çok eskilere dayanmaktadır.

 Recep Arapça bir isim olup üç harften meydana gelir. R: Rahmet, Cim-C: Cûd, cömertlik ve B:Birr-iyilik manalarını ifade eder. Allah’ın ayı olarak nitelenen bu ayda yüce yaratıcı bu üç ihsanı, rahmeti, cömertliği ve iyiliği ile fazlasıyla tecelli eder.

Sevgili Peygamberimiz bu ay girdiğinde şöyle dua ederdi: "Allah'ım, Recep ve Şaban aylarını hakkımızda hayırlı ve mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına da kavuştur."3       

 Aynı duayı bizler de tekrar ediyoruz. Hazreti Allah (cc) ihya edebilmeyi nasip eylesin. Recep ve Şaban aylarında iyi bir karşılama yaparsak, mübarek Ramazan ayını da en iyi şekilde değerlendirmiş oluruz.  

Nasıl değerlendirebiliriz? Birkaç hadisi şerifle izah edelim.

Hiç şüphesiz farz olan ibadetlerin yanında nafile (fazladan) ibadet yaparsak çok sevap kazanmış oluruz. Geceleri akşamdan sonra 6 rek’at Evvâbin namazı, gece yarısı Teheccüd namazı kılınır, Kur’an-ı Kerim okunur, tövbe istiğfar edilirse çok sevap olur. Gündüzleri oruç tutmak ve kuşluk vakti Duha (yine 6 rek’at kuşluk) namazı kılmak, hayır yapmak.  Nasılsa günler de kısa sayılır. Tabii ki bunlar her zaman sevaptır ama bu mübarek gün ve gecelerde daha çok sevap olur.       

Bir hadisi şerifte: “Her şey için bir zekât vardır, cesedin zekâtı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.” buyurulmuştur.4 Düşünürsek bunun ne kadar doğru olduğu açıktır.

 “Eyyâmı Bîyz” (aydın gün ve geceler) denilen her Kamerî ayın 13, 14 ve 15. günleri oruç tutmak, mendup/ müstehaptır.5 Bu günlerde gece ay, dolunay şeklini alır ve çok parlak olur.

Peygamberimiz: “Her ay 3 gün oruç tutmak, bütün seneyi oruçlu geçirmek demektir.” buyurmuştur.6

Hesabı gayet kolay. Her Kamerî ay, bu üç günde oruç tutan, sene 12 ay olduğu için bir sene de fazladan 36 gün oruç tutmuş olur. Fakat en az mükâfattan hesap edersek, senenin tamamını oruç tutmuş gibi sevap kazanır. Çünkü âyeti kerime ile sabit olduğu üzere “bir iyiliğe karşı verilen sevabın en azı bire 10’dur; buna karşılık bir kötülüğün/günahın karşılığı sadece mislidir.7

 Bu en azıdır ve kesindir. Niyet ve ihlâsa göre sevap kat kat artabilir. 36’yi 10’la çarparsak 360 eder. Ki, sene zaten 365 gündür. Peki, 5 gün niye yok? Çünkü o 5 gün bayram günleridir; 1’ı Ramazan, diğer 4 gün Kurban bayramıdır. Ki bu günlerde oruç tutmak haramdır. Hesap şaşmaz.

Üç Aylar” pazartesi başlıyor. Sevgili Peygamberimize pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. Şöyle buyurdu:

O gün benim doğduğum, peygamber olduğum ve Kur’an’ın bana vahyedildiği gündür.8

Hz. Âişe (ra) vâlidemiz, “peygamberimizin pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya özen gösterirdi.” buyurdu.9

Pazartesi ve perşembe orucu hakkında peygamberimiz şöyle buyurdu:

Pazartesi ve perşembe günleri ameller Allah’a arz olunur. Ben, oruçluyken amellerimin arz olunmasını isterim.”10 

Başka bir hadisi şerifte ise: “Pazartesi ve perşembe günleri cennet kapıları açılır.” buyurulmuştur.11

Sevgili peygamberimizin, diğer aylara oranla, Recep ve Şaban aylarında, en çok da Şaban ayında, daha çok oruç tuttuğu bilinmektedir. Bu sebeple sağlığı müsait olanlar, bu mübarek ayları (uygun olan herhangi gün) bu şekilde değerlendirebilirler. Kışın ortasında âdeta yazı yaşadığımız bu günlerde, dua edelim de maddî ve manevî rahmetini isteyelim. İstemesini bilirsek, o bize mutlaka karşılık verir. Allah (cc) kabul eylesin.

 Üç Aylarımız mübarek olsun.

1                         Tevbe süresi /9, âyet: 36; Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1971, c: 4, s: 2525; Buhârî, Hac, 132; Müslim, Kasâme, 29.

2                         Yazır, Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul 1971, c: 4, s: 2786; Kur’an Yolu Tefsiri, DİB, c: 3, s: 143.

3                         Suyûtî, Câmius-sağîr, Mısır tarihsiz, c: 2, s: 106; Gümüşhanevî, Râmûz T, İstanbul 1980, s: 289; Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 259; Taberânî, el- Mu'cemu'l-Evsat, IV, 189, hadis no: 3939. Beyhakî, Şuabu'l-Îmân, V, 348, hadis no: 3534. Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliyâ, c: 6, s: 269; Bezzâr, müsned, 1/285, 402.

4                         İbni Mâce, Sıyâm, 44; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul tarihsiz, s: 275.

5                         Şürrünbülâlî, Nûru’l-İzâh, Mısır 1958, s: 127; Mehmet Zihni Efendi, Nimeti İslâm, İstanbul 1971, s: 452; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul tarihsiz, s: 271.

6                         Buhârî, Savm, 59; Müslim, Sıyâm, 197. Bkz. Nesâî, Sıyâm, 78, 82.

7                         En'âm süresi /6, âyet: 160; Kasas süresi /28, âyet: 84; Yûnus süresi /10, âyet: 27; Şûrâ süresi /42, âyet: 40.

8                         Müslim, Sıyâm, 197, 198

9                         Tirmizî, Savm, 44. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Savm, 60; Nesâî, Sıyâm, 70; İbni Mâce, Sıyâm, 42.

10                     Tirmizî, Savm, 44. Bkz. Müslim, Birr ves-sıla, 36; Nesâî, Sıyâm, 70.

11                     Müslim, Birr, 34-36. Bkz. Ebû Dâvûd, Edeb, 47.

İlyas TEKİN / Ümraniye eski İlçe Milli Eğitim Müdürü – 22.01.2023

Editör: Kerim Öztürk