GÜNCEL

TÜRKEŞ'İN KENAN EVREN'E YAZDIĞI MEKTUP....

TÜRKEŞ'İN KENAN EVREN'E YAZDIĞI MEKTUP....


Dönemin Milli Birlik Konseyi Başkanı Kenan Evren'e bir mektup yazan Türkeş, mensuplarının ciğerlerine hava pompalandığını belirterek ülkücülerin bölücülükle itham edilmesine sert tepki gösteriyor. Türkeş, "Bu, gelecek nesiller tarafından unutulmayacaktır." diyor.

Türkeş'in Kirazlıdere Dil Okulu'nda tutulurken yazdığı mektup, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın 'O Yıllar' adlı kitabında yer alıyor. Mektubun hikayesini anlatan Okuyan, "Türkeş, Evren'e bir mektup göndermeye karar verdi. Türkeş'in gönderdiği ve daha sonra yayımlanan mektup, aslında Kenan Evren'e gönderilecek asıl mektup değildi. Çünkü birincisi Evren'e hiç ulaşmadı. Mektubu Türkeş Bey'le düzelttik ve o mektup 1 Kasım 1980'de Evren'e gitti." ifadelerini kullanıyor.

Mektubunda "Yurdun birçok yerinde mensuplarımıza ve gözaltına alınan bazı kimselere işkenceler yapılarak bizleri suçlamaya matuf ifadeler alınmaya çalışılmaktadır. Özellikle Ankara ve Adana'da işkencenin kesif olduğu ve ciğerlere hava pompalanmaya kadar vardığı ifade edilmektedir." diyen Türkeş, bölücü akımlarla mücadele eden ülkücü gençlerin bölücülükle itham edilmesine ise "Bu, gelecek nesiller tarafından unutulmayacaktır." diyerek tepki gösteriyor.

Kamu vicdanının ve tarihin bu konuda vereceği hükme dikkat çeken Türkeş, "... Zora dayanan beyanlar ve zorlama yorumlar adaleti gölgeler. Bu usullerle elde edilen ifadelerin mahkemelerce ciddiye alınmayacağı muhakkaktır. Ne var ki kamu vicdanı ve tarihin böyle bir hazırlık tahkikatı hakkında vereceği hükümler ve bu gibi tutumların kamuoyunda yaratacağı gerilimi şer kuvvetlerin istismar etmesinden endişe ederim."

Ülkücü gençlerin ülkeyi bölen akımlarla mücadele ederken bölücülükle itham edilmesinin çelişki olduğunu anlatan Türkeş, "Allah bir, devlet bir, vatan bir, bayrak bir" şiarını yücelten siyasi ve fikri bir hareketi yürüttüğünü belirterek milleti bölmek ithamından duyduğu rahatsızlığı "Böyle bir hareketin milleti bölmek gibi bir ithama konu yapılması herhalde gelecek nesiller tarafından unutulmayacaktır." ifadeleriyle dile getiriyor.


Ülkücüleri cezalandırma gayretinin komünist akımların etkisiyle yapıldığının altını çizen Türkeş, 27 Mayıs darbesiyle ilgili "27 Mayıs hareketi yapıldığında uzak veya yakın dahli olan hiç kimse bu kurtarıcı hareketin Marksist emperyalizm propagandasına ortam hazırlayacağını düşünmemiştir. Komünizm, bu hareketin açtığı gediklerden yararlanarak hayatımıza girdi. Atatürk'ün Türk milli eğitimine gösterdiği muhteva ve hedefler canlı tutulabilmiş olsaydı, 27 Mayıs sonrası bu kadar beklenmeyen neticeler vermezdi." diyor.
Ertuğrul Kalafat