Hafta içi her gün sabah yaptığım programların birinde bir bürokratla konuştuğumu anlatmıştım.

Bürokratın bana zeytinlikler ve ormanlar hakkında çıkarılan yasalarla ilgili çarpıcı bilgiler verdiğini belirtmiştim.

Bürokrat şunu söylemişti:

“Ülkede artık zenginlere ve küresel şirketlere çıkarılabilecek bir maden ruhsatı kalmadı. Toprak kalmadı ülkede. Fakat şu an girilmeyen bölgelere girmek isteyen bu ekip, bu yasaları çıkaran ekiptir.”

“Yani”, dedim, “bu yasaları küreselciler ve bu ülkedeki büyük şirketler istiyor ve biz de yapıyoruz öyle mi?”

“Evet”, dedi.

*

Hikaye bu kadar açık ve net.

Konuştuğum bürokrat, zeytin ağaçlarının taşınmasıyla da ilgili bilgi vermişti. Zeytin ağaçlarının taşınabileceğini ancak birçoğunun öleceğini söyledi.

… ve ekledi:

“Bizim ülkemizde var olan şirketlerin köklerine kadar ağaçları söküp götürmesi gibi bir teknoloji yok. Çünkü ağaçların etrafındaki yaşam alanını da söküp alman gerekir. Bu iş öyle bir iş değil, o zeytin ağaçlarını nasıl sökecekler, nasıl götürecekler bilmiyorum, bir yol bulurlar ama…”

*

Bu sözler üzerine ‘bir yol bulundu’ dedim kendi kendime…

Yakmak!

En temiz iş!

Tabii ki elimizde veri, net bir bilgi yok. Fakat uzun uzadıya kimseyle bu konuyu tartışmayacağım.

Mangaldan, kopan elektrik telinden, sigara izmaritinden, ormana bırakılan cam şişelerden… Bunları duymaktan bıktık artık!

Nedense herkes bu sene bırakmış izmaritleri ya da bu sene mangal yakıp söndürmeden ağaçlara bulaştırmış ateşi!

1 ayda 600’den fazla yerde yangın çıkıyorsa, sanırım hepimizin başını sıcaklar vurdu. Her tarafı, ‘bilinçsiz’ insanlar olarak biz yaktık sanırım!

Çıkış bu kadar kolaydı.

*

Ama dedim ya, bürokratın söylediği ‘bir yolunu bulurlar’ sözü çok anlamlıydı.

Seferihisar’da ağaç kalmadı…

Bir baktık ki, Seferihisar’ın neredeyse yüzde 10’una denk gelen bir alanda lityum madenciliği ve karbondioksit ticareti gibi yüksek etki yaratacak proje için harekete geçen bir şirket çıktı karşımıza. Şirket Seferihisar’ı istiyordu.

Şaşırmadık tabii..

*
E haber kimsenin umrunda olmadı.

*

Şimdi göstereceğim haberlere de aynı tepkisizlikle bakabilecek misiniz bakalım.

*

Başlayalım.

Biliyorsunuz, Eskişehir, Bilecik, Bursa, Sakarya…

Çok kritik şehirlerimizde çok önemli yerlerde yangınlar çıktı. Çok büyük kaybımız var.

Eskişehir’de yanan yerlerden biri de Beylikova’ydı.

Eskişehir’i Trump Mı Yaktı 2

*

Şimdi burada kısa bir mola vereceğim ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’da yaptığı büyük vurgunu hatırlatacağım…

Rusya – Ukrayna savaşını bitireceğini söyleyen Trump, Ukrayna’ya açık açık barışı sağlama karşılığında ülke topraklarında bulunan madenlerin yüzde 50’sini alacağını söylemişti.

Büyük tartışmalar yaşansa da, ABD ile Ukrayna arasında bu konuda anlaşma sağladığı belirtilmişti.

Yani ABD, ‘barış’ karşılığında Ukrayna’nın değerli maden kaynaklarını kendine hak olarak istiyordu. Zira ABD, savaşa çok para harcamıştı ve Ukrayna da borçlu bir ülkeydi. Borç para yerine madenleri talep etmişti ve alacak.

Eskişehir’i Trump Mı Yaktı 3

*
Haberi hepiniz hatırlamışsınızdır.

Şimdi devam edebiliriz…

*

Yanan yerlerden biri olan Eskişehir Beylikova ismini duyunca aklıma eskiden okuduğum bir haber geldi.

Beylikova başta olmak üzere Eskişehir, Bilecik ve bölgede dünyanın en değerli ikinci madeni bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

Haberler doğruydu, konuyla ilgili açıklamalar dahi yapıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Eskişehir’de keşfedilen nadir toprak elementleri rezervinin önemine dikkat çekti ve bu rezervin Türkiye’nin enerji sektöründeki stratejik konumunu pekiştireceğini söyledi.

Bulunan 17 nadir toprak elementlerinin 10’unun Eskişehir’de olduğu belirtildi.

Bu elementlerin, elektrikli araç bataryalarının üretimi, yenilenebilir enerji teknolojileri ve çeşitli elektronik cihazların üretimi de dahil olmak üzere birçok yüksek teknolojide kullanabileceği vurgulandı.

Düşünün dünyanın en büyük nadir toprak elementi rezervi 800 milyon tonla Çin’de bulunurken, Eskişehir’deki Beylikova Maden Sahası’nda tespit edilen rezerv 694 milyon tonla ikinci sırada.

Eskişehir’i Trump Mı Yaktı 4

Yapılan çalışamlar da Eskişehir ve Bilecik bölgesinin nadir toprak element açısından çok zengin olduğunu gösteriyor.

*

Evet…

Gelelim şimdi son habere…

Tarih 9 Mart 2025.

Fazla değil, kısa bir zaman önce AKP’nin gazetesi Sabah gazetesinde çarpıcı bir yazı vardı. Yazı Yüksel Aytuğ’a ait.

Başlık: Donald Trump Eskişehir’i istedi

Aytuğ, yazısında yazar Haluk Özdil’in iddiasını dile getiriyordu.

İddiaya göre, Donald Trump Mart başında Beyaz Saray’da gizli bir toplantı yaptı, Türkiye’den Suriye ve Irak’taki silahlı terör örgütlerinin ortadan kaldırılması karşılığında Eskişehir’de bulunan nadir toprak elementlerini isteyelim demiş. Bu da ABD medyasına sızmış.

Yazı şöyle devam ediyor:

“Trump, Çin’in nadir toprak elementlerini satmayı durdurması halinde ABD sanayisinin büyük bir krize girebileceği gerçeğinden hareketle Türkiye’de Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bulunan yüzlerce milyon tonluk nadir toprak elementlerinin kendileri için olmazsa olmaz olduğunu, Ukrayna ile yapmak istedikleri anlaşmanın bir benzerinin Türkiye ile yapılması durumunda kendilerinin de Türkiye’nin ayak bağı olan Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terör örgütlerini tamamen ortadan kaldırabileceklerini dile getirmiş.”

*

Ben söylemiyorum Sabah gazetesinde yazıyor…

Cihat Yaycı, “Trabzon'da kirli bir oyuna daha fırsat vermeyelim!” diyerek uyardı
Cihat Yaycı, “Trabzon'da kirli bir oyuna daha fırsat vermeyelim!” diyerek uyardı
İçeriği Görüntüle

Diyor ki, ABD PKK terör örgütünü bitirme karşılığında madenlerimizi alacak!

*

Evet, yazı bu kadar!

Eskişehir’i Trump Mı Yaktı 5