Orada bulunmayı, o havayı koklamayı, iliklerime kadar hissetmeyi hep çok istedim… Nasip olmadı!..

Gidemesem de gözüm, kulağım her yıl oradadır…Büyük Kurultay, 2008 yılından bu yana düzenleniyor. “Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz” ana temasıyla Turan Kurultayı bu yıl Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlendi. 13 Ağustos Cumartesi günü yayınlanan sonuç bildirgesine yer verip, dikkatlerinizi çekeceğim:

-Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatının kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.

-Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.

-Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatı’nın ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatı’nda biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

-Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.

-İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

-Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında bir araya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

★★★

Türk Devletler Teşkilatı’nın bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

– Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü, Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.

-Türk Dünyası Ekonomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

-Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

-Türk Dünyası Uzay Araştırmaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

-Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

-Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

-Türk Dünyası Hekimler Birliği kurularak her yıl Azerbaycan’da bir araya gelmelidir.

-Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayı’nda sahiplerine takdim edilmelidir.

-Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

– Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

★★★

-Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

– “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tarihçiler Şurası” acilen kurulmalıdır.

-Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.

-Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.

★★★

Peki, tüm bunlar nasıl olacak?.. Gerçekleşebilir mi?.. Hayal mi?..

Asla hayal değil!.. Zor, hiç değil…

Bunların gerçekleşmesi için lokomotif gücün ve merkezin Türkiye olduğu tartışılmaz bir dünya gerçeği…

Türklük düşmanı bir siyasal iktidar yapısı ile olur mu?..

Kışın arkasından bahar gelir… Ve unutmayın… Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.

Editör: Kerim Öztürk