Artuklu ilçesine bağlı eski adı 'Kasırkalender' olan kırsal Akıncı Mahallesi'nde, topraklarının 3'te 2'sini oluşturan Kilikan mevkisinde meraların, ekilebilir arazilerin ve mağaraların bulunduğu 155 parsellik 22 bin dönümlük taşınmaz menkulün kime ait olduğu konusunda davacı Ersak, Eren ve Bulut ile davalı Keleş aileleri arasında, 1896'da mahkeme konusu olan dava, 126 yıldır devam ediyor. 3 Osmanlı padişahı, 12 cumhurbaşkanı ve 66 hükümet gören davada birçok hakim ve avukat da değişirken, mahkemeye yeni bakan hakimin anlaması için 63 sayfalık özet çıkarıldı. Taraflarının hayatta olmadığı, mirasçıları yoluyla devam eden asırlık davada, çok sayıda davalı ve davacı da değişti. 500'den fazla duruşmanın gerçekleştiği davada, son olarak Mardin Kadastro Mahkemesi'nde 7 Nisan'da görülen duruşmada Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından atanan bilirkişi raporlarının sunulmasına karar verilerek, dava yine sonuçlanmayıp 16 Haziran 2022'ye ertelendi.
'DAVA, YARGI SİSTEMİNİN DE SINAVI HALİNE GELMİŞ'
Ersak ailesinin avukatı Prof. Dr. Ahmet Battal, 126 yıldır süren davanın, tarafların imtihanı olduğunu belirterek, "Ama asıl devletin, yargı sisteminin de bir sınavı haline gelmiş bir dava. Düşünün, 1978'de dosya Kadastro Mahkemesi'ne devredilmiş, 78'den bu yana Kadastro Mahkemesi, ilk derece mahkemesi olarak henüz bir karar verememiş. Ertelemeler, gecikmeler, yeni belge aramalar, yeni keşifler vesaireler, vesaireler. Uzamış durmuş. 1978'den bu yana henüz ilk derece mahkemesinde görülüyor. Nihayet geçen dönem görev yapan hakim inisiyatifi aldı, keşifleri önemli ölçüde tamamladı, raporları tamamladı. Yeni gelen hakim, inşallah, umuyoruz ki bu davayı artık ilk derece mahkemesindeki ilk kısmı bitirmiş olacak. Ama bitmiyor, arkasından istinaf var, arkasından temyiz, Yargıtay süreci var. Dolayısıyla maalesef daha uzun yıllar, taraflar beklenti içerisinde olmaya devam edecek. Bizim müvekkillerimiz bu arazilerin yaklaşık 6'da birinin sahibi durumundalar. Tapu kayıtları da bunu gösteriyor ama fiilen bunu kullanamıyorlar. Bir an önce araziye sahip olmak istiyorlar. Haklılar ama gecikmeler maalesef beklentiyi boşa çıkarıyor. Üstelik Anayasa Mahkemesi de uzun yargılama sebebiyle hak ihlali kararı verdi. Müvekillerimizin lehine tazminat kararı verdi. Bana kalırsa böyle bir dava özelinde şunu da konuşmamız lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi de usul kanunlarında bazı değişiklikler yaparak çok uzun sürmüş davaların artık bir an önce bitirilebilmesini sağlayabilmek için özel usul kuralları oluşturmalı" dedi.