"Basın hürriyeti, öteki hürriyetlerin emniyet sübabıdır; diktatör hükümetlerden başka hiçbir kuvvet onu kısamaz. "

Türkiye'deki basın hürriyetinin ne halde olduğuna bakıp, bu söz üzerinden AKP hükümetinin diktatör olup olmadığına karar verebilirsiniz. Türkiye'de AKP'nin iktidar oluşu ile basın hürriyeti bitmiştir. Bu hürriyetin bitişi ile birçok hürriyette ortadan kalkmıştır. En basitinden haber alma ve bilgilenme hürriyeti sekteye uğramış ve hatta tükenme noktasına gelmiştir.

AKP'nin iktidara gelir gelmez medyayı ele geçirme girişimlerine başlaması, ele geçiremediklerini terbiye etmesi, korkutması, iktidar gücünü kullanarak sindirmesi, kalemleri zincirlemesi, televizyon ve gazete sahiplerini hapislere tıkması ve mahkemelerde süründürmesi hükümet politikasına engel çıkaracak bilgilenmenin kökünü kurutmak içindi. Bugünlerde yaşananların temeli, AKP'nin iktidara geldiği ilk yıllarda atılmıştı. AKP medyanın %80'ni yönetiyor ve yönlendiriyor neredeyse… AKP'nin istediği ve istemediği haberler hep tek tip şekilde gazete manşetlerinden ve televizyon ekranlarından sunulmaktadır.

Ülke yangın yeriyken, ülkeyi güllük gülistanlık gösterebilme kabiliyeti yandaş medyanın en kabiliyetli olduğu haldir.

AKP ne zaman köşeye sıkışsa, o olaya anında yayın yasağı getirmektedir. Deniz Feneri hırsızlığında, PKK saldırılarında, en son Reyhanlı saldırısında yayın yasağının devreye girmesi AKP'nin bu konularda suçlu gibi davranmasını da algılatmaktadır.

Herkes kendisine şu basit soruyu sorabilir: "Gizlenmeye çalışılan nedir?

Bölge insanının AKP hükümetine ve Recep Tayyip Erdoğan'a ağza alınmayacak ifadelerle tepki göstermesi de bu yayın yasağına bir etkendir.

Ama sadece küfür duymamak için herhalde yayın yasağı getirilmez.

Bir diğer soru da "Eğer gerçekten olayın sorumlusu Beşar Esad olsaydı yayın yasağı yine getirilir miydi yoksa o bölgeden 24 saat canlı yayın mı yapılırdı?"

AKP herşeyi eline yüzüne bulaştırdı, şimdi yayın yasağı ile bunun tartışılmasının ve görülmesinin önüne geçmeye çalışıyor.

Suriye'nin kuzeyi AKP'nin yol arkadaşları, gönül dostları olan PKK, Barzani ve Özgür Suriye Ordusu adı altındaki teröristlerle dolmuşken, o bölgede gerçekleşen saldırıyı Suriye merkezinde bulunan Esad yönetimine yıkmaya çalışmak ne kadar akıl işidir bilemiyoruz.

Basın hürriyetini kısıtlayan AKP, bu sorgulamaların önüne geçmektedir.

Türkiye ve Suriye sınırını Türkiye'nin yönetmediği tamamen ortaya çıkmıştır. AKP yayın yasağı ile hep bunların araştırılmasını engellemek istemektedir.

AKP işine gelmediği hallerde herkesin duymadım, görmedim, bilmiyorum refleksini veren 3 maymunu oynamasını istemektedir. İşine geldiği zaman ise 24 saat tüm gazete ve televizyonları harekete geçirmektedir.

Deniz Feneri AKP'nin maskesini düşürüyordu geçmişte yayın yasağı getirildi.

PKK terör saldırıları AKP'nin maskesini düşürüyordu geçmişte yayın yasağı getirildi.

Reyhanlı saldırısı AKP'nin hangi maskesini düşürüyordu da yayın yasağı getirildi?

AKP'nin sıfatına 'diktatör' eklemek için başka yaşanacak bir şey kalmış mıdır?

 

YILDIRAY ÇİÇEK