Sabri Şenel - 24.08.2025
Binlerce yıllık Türk tarihinin dünü, günü, geleceği doğru okumasının adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Cumhuriyet olmasa bugünkü koltuğu, makamı, serveti, şöhreti rüyasında bile göremeyecekler; bunu sağlayan Cumhuriyet’e ve ağır bedel ödeyenlere karşı çok ağır bir bedel altındadırlar.
Anadolu’nun köylerinden, dağ başlarından, ülkenin her tarafına ve dünyaya pencere açan imkâna kavuşanlar bunun farkında değillerdir. Egemenliğin padişahtan millete geçmesinin imkânlarını tepe tepe kullanan; Cumhuriyet sayesinde koltuk, makam, imkân elde edenler; padişahın kulu olmaktan Allah’ın kulu olmaya terfi edenler; hatta dünyada birçok ülkeden bu hakları lütufla daha erken elde edenler bugün korkunç bir vefasızlık içindedir.
Bindiği dalı kesen, yediği kaba pisleyen nankör, vefasız, sadakatsiz bir ihanet içindedirler. Bu günleri bize bırakmak için şehit olanlar, gaziler kabirlerinde ruhları inciniyor. Onlara sadakat gösteren, vefalı olanlar Cumhuriyet değerlerini savunurken çok zorda, darda ve daha az imkâna sahiptirler. Birileri deveyi hamuduyla yutarken, birileri çaresizlik, fakirlik, işsizlik, imkânsızlık içinde “Vatan, Millet, Devlet, Cumhuriyet” diyor. Ama imtiyazlılar pervasız, vefasız, habire saldırıyor.
Halbuki yiyen onlar, daha çok imkân onlarda. Bir kısmı var ki, Cumhuriyet düşmanlığını oturdukları emperyalist İngiliz, ABD, AB vb. himayesinde yapıyor. Hem konfor, hem ballı kaymak, hem şikâyet... Yavuz hırsız ev sahibini suçluyor. Evi ateşe veren, hane sahibini suçluyor.
Bu ülkenin, milletin, devletin, vatanın birlik ve bütünlüğünü savunanlar, imtiyaz peşinde koşmadan her insanımıza rahat, huzurlu, mutlu yaşanacak bir ülke bırakmak için ağır bedel ödemeye devam ediyor. İsyancısı, eşkıyası, asker kaçağı, beşinci kol casusları Kurtuluş Savaşı’nda, terörle mücadelede ya karşı tarafta ya kayıp; ama zafer kazanılınca hepsi vatan kurtaran, yalancı, sahte kahraman gibi pişkin pişkin ortada dolaşıyor. Ama şehit ve gaziler için imtiyaz yoktur.
Hatta birçok cephede savaşan —Kûtü’l-Amâre, Sarıkamış Harbi ve İstiklal Harbi'ne katılan Gümüşhane Akpınarlı Gazi Ziya Kaya— erlikten cephelerde yüzbaşılığa terfi eder. Savaş sonrası köyüne yerleşen, ömrünün kalan görevini fakirlik içinde geçiren, kendisine verilen gazi maaşını reddeden bir kahraman “Ben vatan borcumu ödedim, bunun maaşı olmaz.” demiştir.
İşte bu asil milletin evlatları, alicenaplık ve fedakârlık yaparak ülkenin her insanının eşit biçimde yaşayacağı bir vatan bırakmıştır. Ne kırklarda, ne yedilerde, ne karda, ne boranda, ne darda, ne zorda elini sıcaktan soğuğa değdirmeyenler, çok pervasız, yüzsüz istekler peşindedir.
İnsan bir pişmanlık duyar, itiraf eder... Sanki kuklalık ırsî: Dedeleri Rus, İngiliz kuklası; kendileri ABD veya Siyonist kukla... Yine alçak tertip içinde, ihanet nöbeti tutuyorlar. Ders alan yok. Bunları hatırlatan, "Milli kimlik, etnik kimlik nasıl bir arada yaşarız?" umurlarında değildir. Ama Türk milletinin kaderine milli hafıza yön verecektir. Sokma emperyalist aklın yeri, Sevr gibi çöp sepetidir.
Atatürk’ün ölümüne kadar olan Cumhuriyet’in kuruluş süreciyle sonrasını ayrı değerlendirmek gerekir. Atatürk sonrası devlette imtiyaz görenler, Türk milletinin sosyolojisini iyi analiz etseler; Türkiye’yi ABD rotasına evirmeselerdi, Türk inkılabı kemale ererdi. Türkiye’nin ABD rotasında savrulmaları, birbirinden çok da farklı olmayan yörünge iktidarları getirmiştir. Az farklı olanlar ise esrarengiz infazlara uğramıştır.
Türk milleti, olup bitenlerin tam farkına vardığında bu ihanet oyunu bozulacaktır. Hizbullah’ın uzantısı HÜDAPAR, PKK (DEM) aynı etnikçi, bölücü siyaset diliyle %3 veya %5’i geçmeyen oyu ile %97 Türk milletini Türk, Kürt ve Arap federasyonuna dönüştüremez. Asla umutsuz değiliz. Zifiri karanlıklar aydınlık şafaklara gebedir. Bize ağır bedel ödetseler de, elbet bedel ödeyeceklerdir. Azdan az, çoktan çok gider. Bu coğrafyada namuslu insanlar, mazlumlar ayakta kalacak; zalimler kalsa da mazlumun hesabını sormak için Allah, Türk milletine güç ve kuvvet versin.
“Türk milleti”, “Türk Silahlı Kuvvetleri”, “Türk millî takımı” vb. diyemeyecek Öcalan - PKK hatırına(!) “Türkiyeli” mi diyeceğiz? Bu aklı size kim öğretti? Sahi, Türk size niçin batıyor?
Türk milleti; vatanı, devleti, dili, millî kimliği ile ciddi tehdit altındayken “hem nalına hem mıhına, hem koltuğuna” vuranları ibretle izliyoruz.
Alevi de Sünni de, Türkmen, Boşnak, Arnavut, Kürt de biziz.
Biz, büyük Türk milletiyiz.
“Ne mutlu Türk’üm diyene!”