Merkez Bankası, son faiz kararını açıklamadan önce Hilmi Hacaloğlu'nun VOA için hazırladığı haberde "TL, Dolar karşısında, dokuz ayda yüzde 47 değer kaybetti." bilgisi verildi. Tabii bu yazı yayınlanana kadar değer kaybı yüzde 50'yi bulabilir...

Bu ne demektir? Bankada, dokuz aydır miktarı artan veya azalan vadesiz Türk lirası hesabınız varsa, değeri yüzde 50 düşmüş veya düşürülmüş, kısacası paranızın yarısı çalınmış demektir. Bazı bankalar, bankamatikten para çekerseniz günde iki bin liraya izin veriyor, bazıları beş bin liraya kadar çıkabiliyor. Paranın tamamını, bankacılık sistemi üzerinden transfer etmeniz için de herhalde bir harcama yapmanız gerekir. Beklerseniz kısa bir süre sonra aynı harcamayı yapabilmek için iki katı para ödemek zorunda kalabilirsiniz...

***

Haber için görüşü alınanlardan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent"Bugün baktığımızda Naci Ağbal'ın görevden alınma kararının ne kadar büyük bir hata olduğunu görüyoruz. Durumun bu kadar kötü olabileceği öngörüldü mü? Sanmıyorum, bir şekilde yönetiriz diye düşünmüş olmalılar. Ama olmadı'" dedi.

Başlevent"Tekrar bir faiz indirimine gidilirse bizim bilmediğimiz farklı bir oyun planı olduğu anlamına gelir. 'Rekabetçi kurla cari açığı kapatacağız. Orta vadede enflasyonu düşürüp düzlüğe çıkacağız' argümanının anlamı kalmayacak. Burada siyasi bir gizli niyet mi vardır? 'Türkiye'ye bizim bilmediğimiz yüklü para girişleri olacak da onun cazip hale gelmesi mi sağlanıyor?' gibi senaryolar yazılacak. Ancak benim görebildiğim kadar bu kez bu çılgınlığı daha öteye götürmeyecekler ve bu toplantıda indirimi pas geçeceklerini tahmin ediyorum. Böyle olursa piyasa rahatlayacaktır. 10 lira civarında belki biraz altında görebiliriz dolar kurunu'' dedi.

Başlevent, bu faiz indirimlerinin hiçbir çevreye faydası olmadığı görüşünü savundu ve "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştü. Aslında TOBB Başkanı bir bahane uydurarak bu ziyareti erteleyebilirdi ama belki de iş dünyasının yaşadığı rahatsızlığı görünür kılmak için bu toplantıyı kabul etti." diye bir yorum da yaptı.

Prof. Dr. Hurşit Güneş ise "Bir kere dövizde satıcı piyasadan çekildi. Bireyler satmıyor, kurumlar satmıyor, alıcılar almaya devam ediyor. Döviz kurunda yukarı gidiş devam edeceğini düşünerek döviz alımlarını sürdürüyorlar. Türk Lirası'nın aşırı değer kaybettiği inancı hâkim olana kadar bu politikalarla düşmeye devam eder. Şu anda döviz kurundaki kanamayı durduracak bir mekanizma yok'' değerlendirmesi yaptı.

***

Başlevent'in "senaryolar yazılacak" sözleri dikkatimi çekti.

Senaryolar yazmaya gerek yok ki. Yaşanan bu döviz çılgınlığı, kendiliğinden gelişen bir süreç değildir ki! Türk Lirasını çökerten kararlar, siyasi otoritenin açık eylemlerinin sonucu değil midir? Dolayısıyla gerçekleri söylerken şimdiye kadar alınan bu kararların arkasında, söylendiği gibi naslara göre faizin haram olması değil, siyasi gizli hedefler bulunduğunu söyleyenleri de "senaryo yazanlar" olarak göstermekle, iktidarın hışmından kurtulamazsınız.

Bugüne kadar kamu kaynakları emirlerine verilenlerin altın ve dövize yatırım yapması, bu süreçte paranın değerinin düşürülerek fakirden alınanların onlara transfer edilmiş olması, "Bu işin arkasında farklı bir oyun planı var" demek için yeterlidir. O oyun planının ne olduğunu yıllardır ve son günlerde de yazıyoruz ama anlamak istemeyenleri ikna edemezsiniz.

Türkiye’de enflasyon nasıl yenilir Türkiye’de enflasyon nasıl yenilir

Son faiz kararı için de "Son kararınız mı?" diye sormaya gerek yoktur! Koca bir ülke, şimdi çoğu bilinen, yani gizliliği kalmayan küresel ölçekteki siyasi projelere göre alenen soyulmuştur...

Arslan BULUT 

Editör: TE Bilisim