LATİF BİR HİKAYE 
Bir dosttan geldi, ben de siz dostlara gönderiyorum. SÂHİ SİZ, "O" MUSUNUZ ?.. 

Almanya’da Hans, Türkiye’de Niyazi’nin emeklilik mukayesesi! Almanya’da Hans, Türkiye’de Niyazi’nin emeklilik mukayesesi!

Eski tarihlerde bir kurumda eğitim gören çok samîmi üç arkadaşın mezun olduktan sonra birbirlerinden ayrılmaları çok zor olmuş. Yedikleri ve içtikleri ayrı gitmeyen bu üç samîmî arkadaş;
Nerede, hangi işte ve hangi görevde olurlarsa olsunlar, birbirleri ile;
-İrtibatı asla kesmeyeceklerine,
-Doğru Yol’dan,
-Adalet ve Hakkâniyetten ayrılmayacaklarına,
Vatana  hizmet dâvasından hiçbir zaman geri kalmayacaklarına" dair söz vermişler.
Aradan yıllar geçmiş birbirleri ile ilişki kuramamışlar. Çünkü o dönemde iletişim araçları sınırlı imiş.
Bunu bilen arkadaşlar zaman hepimizi yıpratır, yaşlanırız, şeklimiz şemâlimiz değişir, ileride karşılaştığımızda birbirlerimizi tanımakta zorluk çekebiliriz onun için aramızda bir şifre belirleyelim oradan birbirimizi tanırız diye şifre belirlemeyerek  vedalaşmışlar.
Çok kısa ve hatırda kalıcı bir şifre... 
“BEN O' YUM !”... 
Aradan uzun yıllar geçmiş, bizim üç idealist dava arkadaşının her biri bir köşeye savrulmuş:
- Biri öğretmen
- Diğeri sayılı bir tüccar,
- Bir diğeri de vali olmuş.
Tüccar olan şehir şehir dolaşırken, bir gün bir şehirde arkadaşının o şehrin valisi olduğunu öğrenmiş. 
Hemen kadim dostu ve dâva arkadaşını ziyaret ve tebrik etmek istemiş. 
Valiliğe gelip görüşmek istemiş fakat güvenlik ve bürokrasi çarkını aşmak kolay olmamış. 
Görevlilere kendini tanıtıp, vali beyle okul  arkadaşı olduğunu, yıllar öncesinden tanıştıklarını, anlatmışsa da fayda etmemiş. 

Nice sonra bizim tüccarın aklına mezuniyet günündeki belirledikleri şifre gelmiş.
Derhal küçük bir kâğıt parçasına:
“BEN O’ YUM”
diye yazmış ve görevliye uzatarak bunu, vali beye iletmesini istemiş... 
Onun bu ricasını isteksizce yerine getiren görevli biraz sonra geri dönüp aynı kâğıdı tüccara uzatmış…
Bizimki şaşırmış… Ama asıl şaşkınlığı kâğıdın arkasını çevirince yaşamış.
Kağıdın arkasında:
“SEN O' OLABİLİRSİN AMMA BEN O' DEĞİLİM!” yazıyormuş. 
Bu kıssa, günümüz insanlarının bazılarını  nede güzel anlatıyor... 
Gerçek şu ki, nice arkadaşlar makamla, parayla, şöhretle tanışıp  her imkâna sahip olunca, âdeta "Tanınmaz" hâle geliyorlar ve: "Ben O değilim" çizgisine savruluyorlar.
Çünkü bu kişiler, yüce ideallerle yola çıktıkları halde amaca ulaşmak için;
yolda bulduklarını, yola çıktıklarına değişen ve amacına ulaşmak için her yolu mübah gören zayıf insanlardır...

“BEN O' DEGİLIM !
diyenler dünyaya sultan olsa ne yazar?
Gerçek dostlarınızın çoğalması dileğiyle  huzurlu günler... 
Ben hâlâ "O'YUM"

Editör: Kerim Öztürk