Sami Çelik – Eğitimci, Yazar, Sendikacı
Bir ülkenin kalkınmasının temeli doğru, uygulanabilir ve çağın gereklerine uygun bir eğitim sisteminden geçiyor. Avrupa ülkeleri, eğitimde yaptıkları reformlar, bilim ve teknolojiye verdikleri önemle kalkınmayı başardı.
Avrupa, yüzyıllar önce Rönesans ve Reform hareketleriyle kilisenin etkisinden sıyrılarak bilim, sanat, teknoloji ve eğitimi kalkınmanın temeline yerleştirdi. Üniversitelerini ülkenin ihtiyaçlarına göre planladı, öğrencilerini meslek sahibi yaptı, başarıyı ülke hizmetine sundu.
CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA BAŞARILI MODEL
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye de planlı projeler, fabrika ve sanayi yatırımları ile kalkınmaya odaklandı. Köy Enstitüleri, çok yönlü eğitim modeliyle öne çıktı. O dönem kurulan ilaç, aşı, araba ve uçak fabrikaları ülkenin kalkınma yolunda önemli adımlarıydı.
Bugün ise tablo farklı:
-
Üniversiteler adeta “patates tarlası” gibi çoğaldı.
-
Plansız, programsız ve niteliksiz bölümler açıldı.
-
Tarikat ve cemaatler eğitimde etkili hale geldi.
-
Üniversite sınavlarında sıfır çeken öğrenciler bile üniversiteli oldu.
-
Mezun gençler işsiz ve mesleksiz kaldı.
-
Öğretmenler saygınlığını yitirdi.
-
Eğitim sistemi sık sık değişen politikaların gölgesinde istikrarsızlaştı.
“EĞİTİM ACİLEN YENİDEN YAPILANDIRILMALI”
Çelik, Türkiye’de eğitim sisteminin köklü bir reforma ihtiyacı olduğunu vurguluyor:
-
1 yıl Anasınıfı, 5 yıl İlkokul, 3 yıl Ortaokul zorunlu olmalı.
-
3 yıl lise isteğe bağlı olmalı.
-
Köy okulları yeniden açılmalı.
-
Süper Liseler ve Düz Liseler geri getirilmeli.
-
Meslek Liseleri çağın gereklerine göre donatılmalı.
-
Özel üniversitelerin çoğu kapatılmalı.
-
Devlet üniversitelerinde ihtiyaç dışı bölümler kapatılmalı.
-
Üniversitelerde başarı ve ciddiyet şart olmalı.
Çelik ayrıca, her okulda öğrencilerin dinini ve kültürel değerlerini öğrenebileceği bir sistemin kurulması gerektiğini belirtiyor:
“Dinli, dinsiz okul olmaz. Aynı ailenin farklı çocukları ayrıma tabi tutulamaz. Eğitimde ayrışma değil birlik sağlanmalıdır.”
Son söz: Bu sistemle Türkiye hep geri gider. Eğitim, bilim ve meslek odaklı bir yapıya kavuşmadan kalkınma mümkün değildir.