Bir  gün  olur zulüm biter. Son bulur zalimin tahtı. İnsanlar korkmadan, yazarçizer, fikirlerini anlatırlar. Çalanlar, rüşvetçiler, talancılar, vurguncular, adam kayıranlar, ihaleciler, iltimasçılar, liyakata değil yakınlık derecesine bakanlar, keselerini dolduranlar, kasalarını dolduranlar, yetmedi evlerinin odalarını banka kasasına çevirenler… Bunların devri iktidarı  gün  olur son bulur.

Son bulacak diye, her şeyi oluruna bırakmamak gerekir. Herkes bu durumdan kurtulmak için elinden geleni yapmak zorundadır. İnsanlar bütün bu olanı biteni görüp kurtulmak için bir şey yapmıyorlarsa o zaman hiçbir hak iddia etmemeli. Paramız yok dememeli, işler bozuk dememeli, güvenliğimiz kalmadı dememeli…

Bayrağımız indiriliyor dememeli… Dağlarımızı teröristlere, çapulcu çetelere teslim ettik dememeli… Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz diye söylenirdik; fakat eşkıya Türkiye'ye hakim oldu dememeli… 

 

 

Ekonomi bozuk diye sızlanmamalı, çöplerden artık toplayanlar var denmemeli… Büyük törenlerle, gösterilerle açıklanan, milyonların batırıldığı, kim bilir kimlerin zenginlikle ihya edildiği "Fatih Projesi" battı denmemeli… Eğitim çöktü, sağlık paralı oldu denmemeli… 

Yine aynı iş adamları ihaleleri aldı, yine milletin amk diyenler köşeyi döndü denmemeli. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu için iktidarın devamına zararlı fetvası verilmiş denmemeli… Kendilerine küfür eden adamları partide en üst noktaya getirdiler denmemeli.

Askeri kışlasına çekmek bile yetmedi, askerliği kaldıracaklar denmemeli… Habur'da yaşanılan rezaleti hatırlıyor musun denmemeli. Domuz, kasaplık et olmuş denmemeli… Zina serbest bırakılmış denmemeli… Oteller resmi zina odaları oldu denmemeli…

İslam'a hakaret edenler, ayetlerle alay edenler. Bakara süresine makara diyenler başımıza bakan yapılmış denmemeli… 700 bin liralık saatler takılıyor, millet bir lokma ekmek peşinde koşuyor denmemeli… Hayat bazıları için bu kadar ucuz mu denmemeli. 

 

 

İslam'ca hareket etmiyorlar, Hıristiyan, Yahudi gibi davranıyorlar denmemeli… Bizi paralel ilan ettiler, bunlar ne biçim insanmış, oysa biz beraber yürüdük bu yollarda denmemeli… Bunlar Yeni Türkiye deyip duruyorlar, devrim yaptık diyorlar, her devrim kendi çocuklarını yermiş denmemeli.

2010 yılında evet evet diye can attığınız referandum ülkeyi, bizi ne hale getirdi denmemeli… Beraber yürüdük; ama beraber yiyemedik, beraber ıslandık; ama siz lüks villalara yerleştiniz, biz çamura battık denmemeli. Bazıları pres, prenses, yeni zengin, köşe döndü, biz ise Erdoğan'ın mabadında kıl olduk denmemeli…

Sanatçılar sanatçılıkların bıraktı, ay-dınlarla birlikte yalaka oldular, biz de alkışladık, hoşumuza gitti denmemeli… Dincilik yaptılar elimizde avucumuzda ne varsa aldılar denmemeli. Eski masallara, din adına yeni masallar eklediler bizi uyuttular denmemeli… 

 

 

Bizi Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı yaptılar denmemeli… Biz aslında milliyetçiyiz, her ne kadar Türk Milliyetçiliğini ayaklarımızın altına aldık söylemlerine rağmen biz onları milliyetçi sandık. Namaz kılıyorlar diye bunları adam sandık denmemeli.

Bunları bilebile nasıl olsa bir gün devrilirler mantığıyla gördüğünü görmemezlikten geleceksin, duyduğunu duymazlıktan geleceksin, haksızlık karşısında susacaksın, bekleyeceksin. Nasıl olsa Rabbim devirir dememelisin. 

Hey arkadaş! Öncelikle bütün bunları gördüğün, bildiğin halde hala seçime katılmayacağım, oy vermeyeceğim diyorsan… Yaz tatilimi yarıda kesemem, denizi bırakamam… Rakı balık varken, mangal varken seçim de neymiş demeyeceksin. Zillet gibi durumdan kurtulmak için elindeki silahı kullan. Tetik düşür yani oyunu Ekmeleddin İhsanoğlu'na ver ve bu oyunu bitir. Yoksa sonuna razı ol!

Sağlıcakla kalın!