"Soğan depolarına baskın."

"Marketlere fahiş fiyat etiket kontrolü."

"Kırmızı et fiyatları incelemeye alındı."(Basın)

Bu kafalara bir türlü anlatamıyoruz; ekonomide arz-talep kanununu bilmeden ve enflasyon belirsizliğinin fiyatlama davranışlarını nasıl bozduğunu anlamadan konuyu fahiş fiyat, stokçuluk veya ahlaksızlık kavramlarıyla kamufle edemezsiniz.?

Tanışmadan kendisine atıf bulunduğum Prof. Dr. Cevdet AKÇAY sık sık hatırlatır; "toplum olarak bir türlü rasyonel ve iktisadi düşünüş biçimine ulaşamadık. En fazla bezirganlık aşamasındayız."

Görüldüğü üzere otoriterlik kültürünün temsilcileri, her meseleyi "güvenlikçi" bir kafa yapısıyla, elindeki tek alet olan çekiçle bütün dünyayı çakılacak çivi gibi görenlerin yöntemiyle problemleri halledemezler. Çünkü bu kafalar "çekiç vuruşu" dışında başka bir çözüm üretme kapasitesine sahip değillerdir !

Bu kafanın geniş kitleler nezdinde karşılığı ise; "fahiş fiyat uygulayan veya stokçuluk yapanların bir kaçını Taksim veya Kızılay Meydanında sallandıracaksın, bak bakalım bir daha yapabiliyorlar mı?" şeklindeki veciz (!) ifadelerdir...

Bilmem farkında mıyız?

Muhalefet de geniş kitlelerin düşünüş biçimini değiştirmeye çalışmak yerine, VASATLAŞMA DÜZLEMİNİ tahkim edecek şekilde, benzer bir popülizme kaymış durumda...

Demokratik Değişim Hareketi

Editör: Kerim Öztürk