TÜRK MİLLETİ'NİN TARİHİ VE SOSYOLOJİK

                                                GERÇEKLERİ

                              

                Ülkemizde millet ve milliyetçilik kavramından rahatsız olanlar,konuyu  hemen, İslamiyet'le  bağdaşmadığını ileri sürerek,suçlama kampanyasına dönüştürdükleri görülür.

 

                Bunun bir çok sebepleri vardır.Kavramlar,ideolojik ve siyasi emellere göre şekil almakta olduğundan çoğu zaman tarihsel ve kültürel bağlarından koparılarak sığ bir zemine oturtulmaktadır.

 

                Milletin bütünlüğünü savunan ve Türk milliyetçisi olduğunu söyleyenler; derhal  ''ırkçılık'' ithamı ile karşılaşmakta,sanki birlik ve beraberlik istemeyen,barış yanlısı olmayan karşıtlar olarak suçlanmakta ve aşağılanmaktadırlar.Yoğun bombardıman kampanyası  ve yandaş medya ile de zihinler bulandırılmaktadır.

 

                 Millet kavramı,dünden bugüne sığdırılacak bir şey değildir.Her milletin oluşumunun uzun bir tarihi geçmişi ve serüveni mevcuttur.

 

                Ülkemizde bugün gelinen noktada,etiketlerinde ''Proföser'' ünvanı olan bazı zevatlarca neredeyse, ''...tarihte Türk milleti ve Türk ırkı yoktur...'' gibi duyarsız,alçaltıcı,inkarcı söylemlere tanık olmaktayız.

 

                  Bu güruh içindekiler; etnik milliyetçi kimliklerinin arkasında gizledikleri Türk düşmanlığını; kalemlerinden fikir yerine cerahat akıtarak ihanetlerini sergilemektedirler.

 

                 Hint,İran,Çin,...gibi en eski medeniyetlerden olan Türk Milleti'nin yazılı tarihi en az 5.000 yıl, kaynaklara göre bilinen  tarihi ise 8000 yıllık geçmişe dayalı olduğu yabancı kaynaklarca sabittir. Fakat Türk milleti; milliyetsiz etnik siyasal İslamcılara ve bölücülere göre yoktur!.. Veya var da ağaç kabuğundan mı çıkmıştır?!..

 

                   Sekizinci yüzyılda '' ORKUN ANITLARINDA''  Türk milleti olarak; ''TÜRK BUDUNU'' sıfatı sürekli olarak BİLGE KAĞAN tarafından vurgulanmıştır. Tarihte ilk Türk ismi ile adını alan ''GÖKTÜRK DEVLETİ'' Orkun, Yenisey ve Kültegin,kitabelerinde sürekli vurgulanmıştır. Kitabelerde vurgulanan, ''budun'' ya da ''ulus'' deyimi hiç bir tereddüde yer vermeyecek şekilde, ''TÜRK MİLLET'İ'' yerine kullanılmıştır.

                   VIII.yüzyılda Bilge Kağan,milleti ve devleti hakkında ne demiş bakalım.

                  ''...Yanılarak bize karşı gelen Türk kavimleriyle de savaştık ve onları da düzene soktuk.Artık,küçük kardeş,büyük kardeşi, oğullar babalarını bilir oldu....Doğuda gün doğusuna,güneyde  gün ortasına, batıda gün batısına,kuzeyde gece ortasına kadar ülkelerde yaşayan bütün milletler hepsi bana bağlıdır.Bunca milleti düzene soktum.Artık karışıklık yok.Türk Kağanı ÖTÜKEN'DE oldukça ülkede düzen bozulmayacaktır...

                      Türk Milleti'nin beyleri, sözlerimi işitin.Birliğini korursan yurduna sahip olacağını;  birliğini korumazsan öleceğini buraya yazdım...

                     .......Ey Türk Millet'i üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe,senin ilini töreni kim bozabilir!?...''

 

                      Türk Milleti'nin karşısında yer bulmaya çalışarak; hasmane tutum içinde olanlar,azınlık ırkçılığı yapanlar,zihinleri arkasında ki sözde milliyetlerine, suni dayanak bulamadıklarından mı hayıflanmaktadırlar!?..

 

                       Kendilerini Türk milletinin bütünlüğü içerisinde yer görmeyenler, acaba  hangi milletin mensubiyeti içinde olduklarını ve aidiyet  duydukları milletin varlığını ilmi delilleriyle açıklamak zorundadırlar...Tarihi tarih yapan,Türk milletinin büyüklüğü karşısında,komplekslerinden doğan hayranlıklarını dışa vurmamak için,bu yolla mı tatmin etmek istemektedirler?!..

  

                       Şimdi bu konuda sözü  Gazeteci Arslan Bulut'un,Bilge Oğuz yayınlarından 2013 baskılı Türk'ün  Kimlik Cüzdanı isimli kitabında ki tespitlere  kısaltarak bakalım.

 

                 ''ANADOLU TOPRAĞI BAŞTAN SONA TÜRKTÜR;TURANLILARINDIR''

 

                   1922'de Atatürk'ün talimatıyla yayımlanan ve 2002 yılında Dr.Yusuf Gediklinin düzenlemesiyle Bilge Karınca Yayınevi tarafından yeniden basılan ''PONTUS MESELESİ'' kitap şöyle başlar:

 

                 ''Her şeyden evvel dünya kamuoyu bilmelidir ki,Anadolu toprağı,baştan sona Türk'tür.  Türkler Anadolu'ya,Ertuğrul Gazi hatta Selçuklu ile gelmiş değildir, en eski ve meçhul zamanlardan beri Anadolu'da Türk ırkı vardır. Anadolu'nun ilk sakinleri, tarihin gösterdiğine nazaran Turanlılardır.Sümerlerin Türk olduğunu ispat eden meşhur Alman şarkiyatçısı Frıtis Hommel'dir. Hommel bugün  Luvr Müzesinde bulunan çıkık elmacık kemikli Sümer kadın heykellerine  dikkat çeker ve MÖ.üçüncü ve dördüncü bin yıllar arasında Irak'ta yaşayan Sümerlerin Turani kavim olduğunu belirtir. Lisanları da anne,oğul,dingir gibi kelimelerle sabittir ki Türkçedir. Medeniyetleri yüksektir.Hititlerden kalan eserler,Yazılıkaya,Ayasalug,Karabel Abidesi ,Gavur Kalesi yazıtlarından anlaşıldığı üzere dillerinin Türkçe olduğunu gösterir.Anadolu'da bulunan ve Avrupa müzelerine alınan eserlerde de Hititlerin Türklüğünü gösterir....''

 

                         TÜRK  MİLLETİ'NİN KÜLTÜR VE SANAT ŞİFRELERİ

 

                Servet Somuncuoğlu,Türklüğün şifrelerini 2007 yılında TRT-2'de ''Karlı Dağların Ardında ki Sır'' programında açıklamıştır.

                Türklüğün şifrelerini çözen Somuncuoğlu; Ordu'nun Mesudiye İlçesine bağlı Esatlı köyüne giderek kaya resimlerini çektiklerinde, Göktürk alfabesiyle üç satırlık yazının olduğunu görmüşlerdir.Anadolu'nun bir çok yerlerinde ki kaya resimlerinin,Orta Asya'da ki kaya resimleri ile aynı oldukları tespit edilmiştir...

 

                 2005-2006 yılında Moğalistan'da ki kaya resimlerini incelediler.Orhun Abidelerini,Uygurların başkenti Karabalasagun'u, Arnangay'ı gezdikten sonra,Hangay dağlarını aşarak Boyan Hongırda ki geyik taşlarını yani Türk mezarlarını incelediler...

 

                  İnceleme heyeti,  Türk tarihi'nin bilinen en büyük anıt mezarı olan Kıgızistan'da ki  3600 metre yüksekliğinde bulunan SAYMALI TAŞ'ta ki Altın Elbiseli Adam'ı bulduktan sonra Isık Gölü kenarında ki Talas'a geçip,Kurubakayır ve Tuyuktör bölgesinde ki kaya resimlerini inceleyen heyet çok çarpıcı bir tespitle karşılaşırlar.

 

                       TÜRKLÜĞÜN ŞİFRELERİNDEN BİRİ HAKKARİ'NİN

                                      GEVARUK YAYLASINDA

 

               Somuncuoğlu başkanlığında ki heyet, halen Van müzesinde ki Hakkari'de bulunmuş kaya resimleri ile,BİŞKEK'TE Kİ kaya resimlerinin aynı  kültürden ve aynı resimler olduğunu kamuoyuna açıklamışlar ve TRT ''de buna ilişkin program yapılmıştır.

 

                Heyettekiler incelemelerine devam ederek, Varagöz köyünden Gevaruk yaylasında ki resimlerin 4.000 km ötede ki Saymalı Taş'ta bulunan kaya resimleri ile Hakkari'nin Gevaruk  yaylasında ki  resimlerin biri birinin kopyası olduklarını görmüşlerdir.Burası  Sat dağları denilen,İran,Irak ve Türkiye sınırlarının birleştiği yerdir..

 

                   Anadolu'nun tümünde ki toplu kaya resimleri ile, 4000 km ötede Asya'da ki resimlerin,kabartma taşların ve heykellerin aynı  ve şaşırtıcı benzerlikte olmasının,Anadolu'nun tapusunun 8 bin yıldır Türk tapusu olduğunu gösteren delillerdir.

 

                  Anadolu'nun 1071'den sonra Türkleştiği iddiası gerçek değildir.Çünkü Türkler,bilimsel verilerle 8.000 yıldır Anadolu'daydılar. Oğuzların göçünden önce; İskitler,Kimmerler,Peçenekler,Kumanlar gibi çok çeşit Türk boyları Anadolu'ya gelip yerleşmişlerdir.

 

                   Hakkari ile 4000 km ötede Bişkek kaya resimlerinin benzerliği,Orta Asya Türkleri ile Türkiye Türkleri arasında ki 8 bin yıllık birlikteliğin fotoğrafıdır...''

 

                Anadolu'da ki 24 Oğuz boyunun damgası,isimlerde, taşlarda, resimlerde,yaşayan geleneklerde,inançlarda halen kendisini göstermektedir.

 

                13.asıda ki Süryani tarihçisi Mihael,büyük Türk göçlerini anlattığı eserinde; ''..Yeryüzü Türkler'i taşımaya yetmiyordu...'' demektedir.

 

                 Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ki,Kürtlerin büyük kısmı,Kürtleşmiş Türkmenler olduğu bilinmektedir.Tıpkı Karakeçililer gibi.Karakeçililer ise Türklerin Kayı boyundandır.

 

                  Türklerin genetik yapısı ve DNA'sı ile uğraşanlar,uydurma verilerle; Anadolu'da Türk Millet'i olmadığını,coğrafyanın da Türk vatanı olmadığını ispatlayacak  hiç  bir  delilleri yoktur. (Konu devam edecek...)30.11.2013

 

                                                                                Türk Ocakları

                                                                        Ümraniye Şube Başkanı

                                                                               AV.Faruk Ülker