Sivas Gemerek ve Tosya Asliye Hukuk Mahkeme kararları usul ve esasa aykırılıktan dolayı hukuken keenlemyekün hükmünde kararlardır.

Zira bir hukuki işlemin hüküm doğurabilmesi için,uyulması gereken temel ve biçim şartlarından birinin bulunmaması halinde; o hukuki işlem iptal edilebilirlilik ve YOKLUK olarak nitelendirilir.

Kamu düzenine, ahlaka aykırı bulunan ya da esaslı koşulları bulunmayan hukuki işlemler MUTLAK BUTLANLA SAKAT olan işlemlerdir...

HER İKİ MAHKEMENİN KARARI DA NEDEN YOK
HÜKMÜNDEDİR..

Mevzuyu mevzuat ve hukuk mantığı içinde ele almalıyız. 12.01.2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa baktığımızda, mahkemelerin görev ve yetkileri ilgili maddeler açıkça bellidir. Görev belirlemesi, HMK.mad (1-4) ve Yetki kuralları ise, HMK.mad (5-19 ) maddelerince düzenlenmiştir..

HMK (mad 1) ''Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. GÖREVE İLİŞKİN KURALLAR KAMU DÜZENİNDENDİR.''

Geçici Hukuki Korumalar başlığı altında da, İHYİYATİ TEDBİRLER konusu HMK.mad.389-399 maddelerince düzenlenmiştir...

Maksadımız çok fazla hukuki teknik konulara girerek sizleri sıkmayı düşünmediğimizden kısaca genel mevzuat çerçevesinde konuyu özetlemek istemekteyiz...

Hepimizin malümu olduğu üzere; Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi MHP Kongresinin olağanüstü toplanmasını kararlaştırmış ve ÇAĞRI HEYETİ ATANMIŞTIR. Atanmış olan bu heyet de 15.Mayıs 2016 günü kongre yapılmasını kararlaştırmıştır. 15 Mayıs günü muhalefet, TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ yaparak SEÇİMLİ KURULTAYA gitmenin yolu açılmak isteniyordu..

Durum bu meyanda iken SİVAS GEMEREK ve TOSYA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ, birincisi TEDBİREN İNFAZIN DURDURULMASI, diğeri de 15 Mayısta ki kurultay çağrısının İPTALİ yönünde karar alarak, kamu oyunda çok tartışılacak ve kafaları karıştıracak kararlara imza atılmış oldu..

Sorulacak soru ve cevaplandırılması gereken soru, Sayın Mahkemelerin bu kararları hukuka uygun mudur?....

MHP GENEL MERKEZİNİN İDDİALARI İSE ŞUDUR

''...Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesince ÇAĞRI HEYETİNİN kurultay kararı, diğer iki mahkeme tarafından KAYYUM heyetinin yetkileri ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmuştur. Kararın kesinleşmeden uygulanamayacağı tespit edilmiştir. Kongre çağrısı da dahil olmak üzere bütün işlemler ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmuş ve Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının İNFAZI, Yargıtay incelemesi sonucuna kadar, İ.Tedbir yoluyla durdurulmuştur. Muhaliflerin bu iki karara karşı ancak Yargıtay'da itiraz hakları bulunuyor.15 Mayısta kongre yapılmayacak ve Yargıtay süreci beklenecektir....''

İDDİA EDİLEN HUSUSLAR
HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR VE YOK HÜKMÜNDEDİR

1) Öncelikle her iki mahkemede YETKİSİZ VE GÖREVSİZ Mahkemelerdir.Bu tür kararlar partilerin merkezinin bulunduğu mahal mahkemelerde açılacak davalar arasındadır. Parti merkezi ve tüzük kurultayının toplanacağı merkez ANKARA'DA olması icabıyla, gerek Sivas ERMENEK gerekse TOSYA Asliye Hukuk Mahkemeleri görevsiz ve yetkisiz mahkemeler olduğu açıktır...Yukarıda da belirtildiği gibi; mahkemelerin görevi ise KAMU DÜZENİNDENDİR. Mahkemeler de dahil olmak üzere herkes buna UYMAK MECBURİYETİNDEDİR...

2) Hukukumuzda bir mahkemenin kararını başka bir mahkeme kararı ile BOZULAMAYACAĞI sabittir...Yerel mahkemelerin bu tür kararları ancak YARGITAYCA BOZULABİLECEK kararlardır..

3)HMK. (mad 389-399) arasında düzenlenen İhtiyati Tedbir hükümlerine baktığımızda:

İhtiyati tedbirler, kesin hükme kadar devam eden yargılama süreci boyunca, davacı ya da davalının hukuki durumlarında meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş GEÇİCİ NİTELİKTE geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumalardır...

Şİmdi kanun hükümlerine dikkat edelim, HMK nın ilgili maddeleri herkesin anlayacağı şekilde gayet açıktır...

**HMK.mad 390/1 '' İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; DAVA AÇILDIKTAN SONRA ise ANCAK ASIL DAVANIN GÖRÜLDÜĞÜ MAHKEMEDEN TALEP EDİLİR...''

Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığından ve devam ettiğinden konuya ilişkin İhtiyati Tedbir Kararı ancak Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilebilir. Ermenek ve Tosya Asliye Hukuk Mahkemelerinin İhtiyati Tedbir kararları YOK HÜKMÜNDEDİR. Her iki mahkeme de GÖREVSİZ VE YETKİSİZ MAHKEMELERDİR...Bu yüzden Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği hüküm kararını ETKİLİYEMEZ. BU karaların BİR İCRA YETKİSİ DE YOKTUR.

Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını sadece bir üst mahkeme BOZABİLİR. Bu İTİRAZIN DA parti merkezinin bulunduğu Ankara'da ki Asliye Hukuk Mahkemelerine yapılması gerekirdi... GEMEREK VE TOSYA Hukuk Mahkemeleri İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERMEYE YETKİLİ MAHKEMELER DEĞİLDİR... Bu Mahkemelerin kararlarının, '' YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINI'' HİÇ BİR BAĞLAYICILIĞI YOKTUR...

Bir mahkemenin kararından sonra, temyizde olan bir dava ile ilgili başka bir mahkeme karar veremez. Hukukumuzda böyle bir usul yoktur..Yerel mahkemenin kendisini Yargıtay'ın yerine koyarak karar ihdas etmesi demektir...

Mevzuata göre bu mahkemeler SUÇ işlemektedirler... Düşüncemiz odur ki; Kurultay süreci aynen devam etmektedir. 15.Mayıs.2016 gününe kadar YARGITAY'DAN BİR KARAR ÇIKMAZSA KURULTAYIN YAPILMASI ÖNÜNDE HİÇ BİR HUKUKİ ENGEL DE YOKTUR...
.........................................................................

MHP, TARİHİNDE HİÇ BU KADAR ÖRSELENMEMİŞTİR...

Varlığıyla her daim iftihar ettiğimiz partimiz MHP ve ÜLKÜCÜLER hiç olmadığı kadar örselenmiş , rencide edilmiş ve endişeye sevk edilmişlerdir. Hiç bir beklentimiz olmadan ve kendimizi zor tutarak bu meyanda yazılar yazmamak için uğraşırken, gelinen bu durumdan hicap duymaktayız...

Kendimize de şu soruları sormadan duramıyoruz.Hükümet ve Adalet Bakanlığı, partimizin iç işlerine neden bu kadar müdahil olmaktadırlar?...İç meselemiz adeta hükümetin de bir iç meselesi olmuştur!...Düne kadar bizlere; '' ....Kandan beslenenler, faşist ve ırkçılar...'' diyenler, neden bu gün Genel Merkezci olmuşlardır!!???...Biz bu soruların cevaplarını gayet iyi bilmekteyiz...

Halbu ki hiç bir makam ve saltanat baki değildir.Ne güzel demiş şair;

'' ...Avaze'i bu aleme Davut gibi sal/
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş...''

Oysa ki; en büyük makam ve saltanat, Ülkücülerin gönlünde taht kurmak olmalıydı...Dünyanın saltanatının, Sultan Süleyman'a bile kalmadığını, Ziya Paşa ne güzel söylemekdir...

''...Seyretti hava üzre denir tahtı Süleyman/
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde...''


Parti içi hareketlilikle ivme kazanan MHP, kamu oyu yoklamalarıyla daha şimdiden % 22 ve daha da fazla bir sıra ile iktidarın korkulu rüyası haline gelmiştir... Bir zamanlar ''...Ver BİLAL'İ al iktidarı...'' diyenler acaba şimdi de; ''...Ver koltuğu, al BAŞKANLIĞI...'' mı demektedirler!... Partimizi zerre kadar sevmeyen karanlık mahfillerin ve yandaş medyanın adeta sevgilisi olmak görüntüsü; bizi derin hassasiyet içinde sorgulamak durumunda bırakmaktadır..

Sanki Ülkücüleri seviyormuş gibi, kongre talebinde bulunan herkesi bir yafta ile suçlayan yandaş basının; birden bire bu MHP sevgisinin altında yatan gerçeklerin ne olduğunu da bilmekteyiz ve aptal da değiliz!... Bir takım pazarlık kokularının içinde olunduğuna ilişkin ülkücülerin derin endişeleri mevcuttur!...Bunları sormak ve düşünmek de her ülkücünün hakkıdır!...

Maksadımız şucu , bucu olmak veya birine karşı olmak düşüncesi değil....Bu tür düşünce karakterimize de uygun değil...Partimizin ivme kazanması ve ülkücülerin iktidara gelmesi için yapılması lazım gelen ne ise onun yapılmasıdır...Mesele budur...

Saray'ın her ne olursa olsun Anayasa değişikliği ve BAŞKANLIK SİSTEMİ rüyalarına, yine mi koltuk değneği olunacağı endişesini artık taşımak istemiyoruz!!...

Saray'ın, başkanlık sistemine ihtiyacının olduğu şu günlerde bir REFERANDUMA bile gerek kalmadan, baskın bir seçimle tek başına 367'i bulacak şekilde ERKEN SEÇİM kararı aldırılabileceği ve MHP'nin bu seçimde BARAJ ALTINDA kalacağının hesapları yapılmakta iken ülkücülerin enerjilerinin bu şekilde heba edilmesini TARİH er veya geç değerlendirecektir... 30.04.2016

AV.Faruk Ülker