Lozan'ı çiğneyen bir “tarihi” tören Lozan'ı çiğneyen bir “tarihi” tören
Türkiye'de iki tane bakanlığın önünde "milli" sözcüğü var. Biri eğitim diğeri de savunma...

Ancak kimse bana eğitimin milli olduğunu anlatamaz!

Atatürk'ten sonra eğitimin milliliği kalmadı ne yazık ki...

Ne idüğü belirsiz müfredat ile okullarımızda yetişen nesillerimiz bugün değişik buhranlar içerisinde...

Öğretmenlik para kazanmak için yapılan bir iş değildir. İdealist insanların işidir. Ama bizim ülkemizde öğretmenlik mesleği bir geçim kapısı haline gelmiştir veya getirilmiştir.

Tabii ki, öğretmenlerimiz en iyi yaşam şartlarında yaşayacak maaşı almalıdırlar. Ancak para kazanmak için öğretmenlik yapılamaz..

Eğitim sistemimiz iflas etmiştir. Bu bilerek ve kasten yapılmıştır. Bu iflas hali belli odaklarca ısrarla sürdürülmeye çalışılmaktadır. Tek nedeni düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, korkak bir insan tipinin topluma hakim olmasının istenmesidir.

Bu kurguyu yıkacak olanlar ise öğretmenlik mesleğini bir geçim kapısı olarak görmeyen idealist öğretmenlerimizdir. Türk Milleti onlar sayesinde direnmeye devam etmektedir.

Bu öğretmenlerimiz müfredat ve program dışına çıkarak sağlam karakterli nesiller yetiştirmeye çalışmaktadır. Bunlar bizlerin okullarda okuduğu onlarca yıl önce de hayatımızda vardı bugün de varlar!

İşte esas bu öğretmenlerimizin bu yiğit insanların "24 Kasım Öğretmenler Günü" kutlu olsun...

Öğretmenlik hadisesini ıskalayan ve eğitim sistemini adı gibi bir türlü "milli" yapamayan Türk Milleti bütün bunları çok iyi düşünmelidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, aynen "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" diyen Hz. Ali'nin anlayışı ile şehit öğretmenlerimizi hatırlayarak, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ü de unutmadan tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyor, onlara hak ettikleri maddi ve manevi desteklerin bir an önce verilmesini diliyorum...

Özcan PEHLİVANOĞLU
24 Kasım 2021 / İzmir

Editör: TE Bilisim