Diyordum ki , "eğer AKP yanına MHP'yi almamış olsaydı " ya da bu konuda "AKP'lilere MHP'lilerin yardım ve desteği olmasa idi , iktidar tek başına ANDIMIZI KALDIRAMAZDI"... Bugün Türkiye'de Andımız'ın okutulamaz hale gelişi bir milli davanın kaybedilmesi ise ve adeta bir BEKA meselesi ise (ki, biz milliyetçiler öyle düşünüyoruz...) bu iş MHP sayesindedir. Andımız, AKP'liler "evet" demediği; MHP'liler de "evet" diyemediği için kaldırılmıştır. Bu husus 2×2=4 kadar inkarı mümkün olmaz bir gerçektir. Genel başkanıyla, genel merkez yöneticisiyle, İl, ilçe yöneticileriyle; " milliyetçilik ancak MHP'de olur" diye hala avaz avaz haykıran arkadaşlarla bu konuya itiraz edebilecek kimse yoktur...
ANDIMIZ milli bir mesele mi? Öyle...
Milli bir beka davası mı? Kesinlikle...
AKP "hayır" dedi mi? Evet.
MHP "evet" diyebildi mi? Hayır...
Bu konu, o konuşmalarda bahsettiğim ilk husustu. Dinleyenler, seyredenler şahittir. (Keçiören'de, Altındağ'da, Adana'da, Flash Tv'de, KRT'deki konuşmalarım)
İkinci husus ise, yaklaşan /yaklaşmakta olan " Anayasa değişikliği" teklifi tehlikesi idi. Bir kısım çevrelerce uzun zamandır dile getirilmekte olan ve "ilk dört maddeye" gözünü diken çevrelerin dillendirmekte olduğu tehlikeye dikkat çekmekteydim.
Devletin şeklinin " cumhuriyet" oluşu; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti, İstiklal Marşı, Ayyıldızlı Bayrak, Türkçe ve Başkent Ankara gibi hususları tarif eden ilk dört madde bir kısım kafalara, bazı insanlara neden ters gelmektedir; bu maddeler nelerine dokunmakta, nerelerine batmaktadır?. . "Degiştirilemiyeceği" hükme bağlanmış bahis konusu dört madde bunlardır.
Derdiniz, Türkiye Cumhuriyetinin tarifini ve şeklini değiştirmek midir?
"Sosyal devlet"e, demokratik parlamenter rejime, milletin egemenliğine, laisizme, Türkçeye, Ayyıldızlı Bayrağa, İstiklal Marşına, Baskent Ankara'ya mı karşısınız?
Bunları düzenleyen ve tarif eden Anayasa ile ne derdiniz vardır?
Bölücü oldukları için bu Anayasaya karşı olmaları ve karşı koymaları tabii gelebilecek insanlar vardır, olabilir. Öcalan'dan bu Anayasa'ya uyması beklenemez. Ahmet Türk'ün yönetimindeki mecliste İstiklal Marşının oylamayla reddi normal görülebilir. "Şeriat" ve "hilafet" taleplisi kafaların indinde bu Anayasa kafir nizamıdır.
Bunları anladık, anlarız da Meclis kürsüsünden " bu dört maddenin değiştirilmesi mümkündür " yollu (mesela İsmail Aydın) bir AKP'li çıkışı; ya da bu parti mensubu/ yakını çevrelerin/insanların benzer söylemleri akla kötü düşünceler getiriyor.
Bu Anayasa, yani bugünkü mevcut ve ilkeleri/maddeleri uygulanmayan, rafa kaldırılan Anayasa, öyle söyledikleri gibi "darbe anayasası" , "12 Eylül anayasası", "asker anayasası", "vesayet anayasası" filan değildir. Yarım asrı bulan bir hukuk aşinalığı ile ve eski bir TBMM Anayasa Komisyonu üyesi/yöneticisi olarak inatla ve ısrarla söylüyorum ki, BU ANAYASA BU HALİYLE BİR CUMHUR İTTİFAKI ANAYASASIDIR. CUMHUR İTTİFAKININ HALK OYUNA GÖTÜRÜP OYLATTIĞI "EVET" DENSİN DİYE ÇIRPINDIĞI BİR ANAYASADIR. Şimdi bu Anayasa " daha da değişmelidir" ya da " yeniden yazılmalıdır" diyenlerin Anayasasıdır. Asker, ya da darbeciler, ya da 12 Eylülcüler böyle bir Anayasa yapmamışlardır ki, bu onların olsun. Ya da onların yaptığı Anayasa bu Anayasa değildir ki...
BU ANAYASA ŞÜPHESİZ ŞEKSİZ REFARANDUMA GÖTÜRÜP OYLATTIRANLARIN,YANI CUMHURCULARIN ANAYASASIDIR.
Bugün bu " Anayasayı değiştirelim" diyenler referanduma götürüp, oylattıranlardır. Gerisi laftır...
Şimdi halkımız bu değişiklik talepleri karşısında şaşkındır. "Bu Anayasayı bunlar bu hale getirmedi mi ", "tek adam rejimi bu Anayasa ile gelmedi mi", " cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen ucube bunlar sayesinde vücut bulmadı mı" da, bunlar hala neyin değişikliğini istemektedirler, diye kara kara düşünmektedir.
"İlk dört madde" ile ilgili tartışmaları endişeyle takip etmekte , bu işin arkasından BEKA DAVAMIZ adına ne gelecek diye korkmaktadır.
Bir de geçmişte cumhurculuk adına Andımıza "evet" diyemiyerek kalkmasına yol veren MHP'nin neyi, nasıl yapacağından, nasıl davranacagından şüphelidir. Halkımız bu sefer de (MHP'nin maalesef) değişiklikler konusunda ve hatta ilk dört madde hassasiyeti üzerinde cumhurculuk yüzünden direnç göstermiyeceğini düşünmektedir.
Ben ikinci husus olarak bu konudaki endiselerimi de bu konuşmalarda dile getirmiştim.
Şevket Bülend YAHNİCİ-19 Nisan 2024