Türk ve Dünya tarihinde çağ açan ve çağ kapatan dönüm noktası olan İstanbul’un Türkler tarafından fethinin 560. yılını gururla ve iftiharla kutluyoruz.

Yaklaşık 5,5 asır önceki kutlu fetih, yalnızca bir dünya kentinin el değiştirmesi gibi basit bir olay olmayıp, ortaya çıkardığı neticeleri bakımından devrin ve sonraki yüzyılların küresel dengelerini bozarak, Türk milletine yeni bir ufuk açacak stratejik ve muhteşem bir silkiniştir.

Fetih; aziz milletimizin yüzyılları aşan milli hedeflerinin, inancının, imanının ve sabrının kılavuzluğunda gerçekleşen destansı eser ve sonuçtur.

1453 tarihinden sonraki dönemde milletimiz, küresel dengeleri değiştiren muazzam bir kudret olarak tarihteki yerini almış, gönüllerde taşınan cihan hâkimiyeti ülküsü bu olayla uygulanma imkânını bulmuştur.

Bu tarihten itibaren insanlık, hem Türklerin fütühat ve adalet ruhu ile karşılaşmış, hem de fethi kutlu peygamberimiz tarafından müjdelenen bu kentle birlikte inançlarımızın huzur verici mesajıyla doğrudan tanışmıştır.

Ecdadımız, fethettiği bu kenti medeniyetin ve küresel yönetimin de başkenti yapmış, sahiplenmiş, her yanını Türk-İslam eserleriyle donatma başarısını göstermiştir.

Fethinden 560 yıl sonra, Türk-İslam izlerini örterek İstanbul’u Konstantiniye, vatanımız Anadolu’yu Bizans toprağı yapmaya çalışanların; ecdadımızı katil olmakla suçlayanların varlığı, Sevr’de yarım kalmış bu emellerin yaşadığının işaretidir.

Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?

Fetih ruhu, bugün tahribine çalışılan milli birlik ve beraberliğimizin devamında hepimiz için vazgeçilmez ilham kaynağı olmalıdır. Gaflet içindeki mihraklarca milli hassasiyetlerimizin kırılgan hale geldiği günümüzde, bu tarihi mirastan çıkaracağımız en önemli ders budur.

Bu toprakları vatan yapan aziz ecdadımızdan devraldığımız mirasın, omuzlarımıza yüklediği görev elbette ağırdır. Ancak bu kutlu vazifeyi yerine getirmek için ihtiyacımız olan cesaret ve ilham şanlı tarihimizde fazlasıyla mevcuttur.

Bilge Kağan’dan, Alparslan’a, Osman Gazi’den Fatih’e, Kanuni’den Atatürk’e kadar bağını ve ülküsünü kopmadan gelen muhteşem nesillerin kılavuzluğu büyük Türk milletini tarihte olduğu gibi yine hak ettiği yere mutlaka yükseltecektir.

Bu düşüncelerle İstanbul’u bir Türk-İslam kenti yaparak çağı değiştiren, Dünya’ya yeni bir başkent armağan eden, başta büyük hakan Fatih Sultan Mehmet olmak üzere fetihte yer alan ecdadımızın hatıralarını minnet ve şükran ile anıyor hepsine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Editör: TE Bilisim