Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!
 Partisinin belediye başkan adaylarının tanıtımı için Kastamonu'ya gelen MHP lideri Devlet Bahçeli, vatandaşlara hitap etti.

"Türkiye'yi ajanlar sarmışsa, casuslar her tarafa sirayet etmişse, devlet çetelerin güdümüne girmişse, soruyorum, bu esnada Başbakan ve hükümeti neyle meşgul olmuştur?" diyen Bahçeli, "Başbakan "ne istedilerse verdik" dediklerine, şimdi kalkıp casus mu demektedir? Bu nasıl bir iştir? Bu nasıl bir riyakârlık ve nankörlüktür? O zaman Başbakan, Türkiye'yi satmış, şimdi düşman olarak ilan ettiklerine yargı ve emniyet başta olmak üzere devletin kritik yerlerini kiralamaktan utanmamıştır. Başbakan'ın sözlerinden, bu anlaşılmaktadır.

Dünyanın neresine giderseniz gidiniz, yabancı taşeronlarına, casuslara, örgütlere, yer altı yapılanmalara ülkesini peşkeş çeken bir iktidar, bir Başbakan kesinlikle ayakta kalamayacak ve demir parmaklıkları boylayacaktır. " diye konuştu.

'HIRSIZLIĞI GİZLEMEYE ÇALIŞMAKTADIR'

Bahçeli sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan Erdoğan sürekli konuşmakta ve hırsızlığı gizlemeye çalışmaktadır. Savcı ve hakimlere toplu yer değiştirmelerle şu kış gününde zulüm yapmaktadır. Binlerce polisi görevden almakta, sürgüne göndermektedir. Savcılar, polisler, hakimlerle ilgili idari tasarrufun gayesi nedir? Bunlar şayet örgüt mensubuysa, o zaman haklarında hukuki takibat başlatmak için neyin olması beklenmektedir? Başbakan gemilerle oynayan evladına ve kendisine dayanan yolsuzluk iddialarından aşırı korkmuş, can havliyle karşı saldırıya geçmiştir.

HSYK'yı anayasaya aykırı şekilde tanzim etme hazırlığının sebebi de budur. 12 Eylül Referandumu'na 'evet' diyen 21 milyon 787 bin 610 kişi kandırılmış, aldatılmıştır. Fakat Başbakan Erdoğan Brüksel'de sorgu odasına alınınca, HSYK'yla ilgili düzenlemeyi tekrar gözden geçirmek durumunda kalmıştır. AB komiserleri rüşvet ve soygun düzenin mimarı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesini almış, gerekli talimat listesini kendisine vermişlerdir. Yolsuzluğu gizlediğiyle ilgili iddialara ses çıkaramayan Başbakan, "şu an iki bakanın oğlu hapiste" diyerek vaziyeti kurtarmaya çalışmıştır."

'ANKARA'DA HIRSIZ VARDIR'

"Şimdi sırada muhtemelen ABD ziyareti vardır. Bu ülke nezdinde yapılacak girişimler ihtimaldir ki, örgüt olarak lanse edilenlere kadar ulaşabilecektir." açıklamasında bulunan Bahçeli şunları söyledi: "Doğrudur iki eski bakanın oğlu içerdedir. Gelin görün ki görev yeri değişen savcının 25 Aralık'ta ifadeye çağırdığı Başbakan'ın oğlu ise gövde gösterisi yaparcasına dışarıda koruma ordusuyla gezmektedir. Asıl savcılar görevden el çektirildikten, yol temizliği yapıldıktan, tüm riskler en aza indirildikten yaklaşık bir ay sonra Başbakan'ın arazi düşkünü evladı avukatı aracılığıyla ifadeye hazır olduğunu duyurmuştur. Nasılsa güvenlik sağlanmış, hukukta geçiş üstünlüğünü elde etmiştir. Başbakan oğlunu ve kendisini aklamak için soruşturma dosyaları üzerinde tahrifat yapmaktadır. Suç saklanmaktadır.

Büyük yolsuzluk örtülmektedir. Tetikçiler, adrese teslim iş yapan görevliler Başbakan'ı kurtarmak için kendilerini feda etmeye hazırlardır. Başbakan haşhaşi olarak suçladıklarına karşı özenle beslediği bu devrin cavlakilerini seferber etmiştir. Ancak ne yaparsa yapsın, rüşvet kapatılamayacak, yolsuzluk damarı saklanamayacaktır. Kastamonulu kardeşlerim şunu iyi biliniz, "Ankara'da hırsız var"dır. Unutmayın, hırsızlar Ankara'da köşe başları tutmuştur. Hukuka ket vuran bunlardır. Yargının karşısına dikilen bunlardır. Gözleri bağlı, bir elinde terazi, diğer elinde kılıç olan adalet mabudesini kırmaya ve dağlamaya kalkanlar da bunlardır. Soruşturma yapan savcıların elinden dosyalar alınıyor, görev yerleri değiştiriliyorsa, bunların suçlusu komplo yalanlarıyla milleti kandıran rüşvetçilerdir. Hırsızın hakimi ve savcıyı görevden aldığı yere ananas değil, karpuz devleti denir."

Editör: TE Bilisim