Şapkalı bir işportacı, elinde tuttuğu cam şişenin içindeki yılanın konuşabileceğini iddia ediyor ve şöyle diyor;

-Biraz sonra bu şişenin kapağını açacağım. Siz ona soru soracak, o da sizi cevaplandıracak. 
Fakat şişenin kapağını açmadan önce şu çantamdaki jiletleri sizlere hediye edeceğim. Siz ise hediye ettiğim jiletlere karşılık bana yirmibeşer kuruş bahşiş vereceksiniz.

Ahali ağzı açık bir şekilde soracakları soruyu düşünürken bir yandan da yirmibeşer kuruşlarını işportacıya teslim ediyor ve işportacı da böylece jiletlerin tamamının parasını cebe indiriyor.

Adam sorularınızı hazırlayın şimdi şişenin ağzını açıyorum derken kalabalığın içinden sözde iki zabıta beliriyor.

Sözde zabıtaları gören işportacı,
- Eyvah zabıta geliyor! 
diyerek tabana kuvvet kaçıyor.

Kalabalığın içinden birisi ise,

- Tüh be...gerçekten çok şanssızım ne zaman adam şişenin kapağını açmaya kalksa zabıta geliyor.
/////////////////////////////////////////////////////

Yerel seçimlerde partilerden çok iş yapabilecek becerikli başkanlar önemlidir.

Her ne kadar merkezi yönetimden destek almak iyi olsa da merkezi yönetimden destek alamayıp mevcut kaynaklarını rasyonel değerlendiren başarılı muhalif belediye başkanlarımız çok olmuştur.
///

Merhum Osman Bölükbaşı, 
“Adam vardır kırık sandalyede bir Fatih, bir Kanuni gibi oturur. Adam vardır en parlak sandalyede bir yığın saman gibi oturur” derdi.
///

Saf olmaya gerek yok uzaktan da olsa kumaş kendini belli eder.

Dolayısıyla işportacı ile siyasetçiyi karıştırmamak gerekir.

Bize çok konuşan işportacı değil iş yapan siyasetçi lazım.

Yanmayan kefenden şehit kokulu parfüme! Yanmayan kefenden şehit kokulu parfüme!

Ernail Koç

Editör: Kerim Öztürk