İtalyan hakim, idam kararı vermeden önce Ömer Muhtar'a sorar:

-İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?

Ömer Muhtar:

-Evet.

-İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?

Ömer Muhtar:

-Evet.

-İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?

Ömer Muhtar:

-Yaklaşık 20 yıl.

-Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?

Ömer Muhtar:

-Hayır.

-İtalyanlara karşı niçin bu kadar şiddetle mukavemet ettin?

Ömer Muhtar:

-İmanım için.

-Bu kadar az kuvvetle ve bu kadar az vasıta ile bizi Trablusgarp'tan atabileceğini ümit ediyor muydun?

Ömer Muhtar:

-Hayır.

-O halde ne elde etmeyi ümit ediyordun?

Ömer Muhtar:

-Hiç. Ben imanım için döğüşüyordum ve bu bana yetiyordu.

-İdam edileceğinizi biliyor musunuz?

Ömer Muhtar:

-Evet.

Hakim şaşırdı:

Cumhuriyeti ne kadar sevdiğimizi dilimizle değil işimizle göstermeliyiz Cumhuriyeti ne kadar sevdiğimizi dilimizle değil işimizle göstermeliyiz

-Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü.

Bunu duyan Ömer Muhtar şöyle dedi:

-Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.

Hakim daha sonra,

-Mücahidlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi.

Bunun üzerine Ömer Muhtar,

O meşhur sözlerini söyledi:

-Her namazda Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed (s.a.v.)'in de O'nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz! Bizler teslim olamayız. Ya kazanırız ya da ölürüz! Biz ölsek de kazanırız ve siz kaybedersiniz. Fakat acı olan siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız ve bunun size bir faydası olmaz! Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince ben celladımdan daha uzun yaşayacağım." diyerek teslim olması teklifini reddetti ve İtalyan sıkıyönetim mahkemesi tarafından hakkında idam kararı verildi.

Aynı gün toplanma kampına getirilen Libya'lı mücahitlerin gözlerinin önünde gayet sakin ve korkusuzca idam sehpasına çıktı. Mahkeme heyetine şu sözleri söyledi "Hüküm Allah'ındır. Sizin bu uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur." Özgürlüğü için her şeyi göze aldığı yeşil dağlarına son kez baktı ve bir milleti yetim bırakarak ebedi alemine doğru kanatlandı. İnna lillâhi ve innâ ileyhi raciûn.

Şehadetinin seneyi devriyesinde Rabbim-den sonsuz rahmet niyazımla MEKANI CENNET OLSUN.

Hasan Külünk - Ümraniye

Editör: Kerim Öztürk