Üç Tarz-I Siyaset... Üç Tarz-I Siyaset...
Evimizde televizyonun, elektriğin olmadığı yıllarda henüz ilkokula giden 9-10 yaşlarında küçük bir çocuktum... Akşamları fitilli gaz lambası eşliğinde annemin masal anlatma seansları dışında en büyük lüksümüz, babamın gözü gibi sakındığı küçük sandık biçimindeki yeşil renkli radyomuzdu. 

Merakla radyodan haber dinleyen babama, kendisinden çok daha meraklı bir çocuk statüsünde eşlik ederken, NATO kelimesini ilk o zaman duymuştum... Babama ''NATO ne demek?'' diye sormuş, babam da; ''dünyadaki savaşları, haksızlıkları önlemek için güçlü ordulara sahip birçok ülkenin bir araya gelip kurduğu bir teşkilat'' olduğunu söylemişti...  ''Ne kadar güzel bir şey'' diye düşünmüştüm, o küçücük aklımla... 

Aradan 40 yıldan fazla bir zaman geçti. Azalması gereken savaşlar katbekat arttı, haksızlıklar bir gözyaşı damlası gibi elini kolunu sallayarak dünyanın gözünden aktı gitti. 9 yıl süren İran-Irak savaşındaki Halepçe katliamını, 3 yıl süren Bosna savaşındaki toplu mezarları, İsrail-Filistin savaşındaki çocukları, 2003'ten sonraki milyonlarca ölümün yaşandığı Irak'ı, 2011'den sonraki Suriye'yi ve ismini sayamadığım görece minyon tipteki nice savaşı görüp, üstüne NATO'nun tutumunu da ekledikten sonra, NATO'nun, savaşları-haksızlıkları önleyen değil, haksızlıkları yapan ve Amerika'ya kimi zaman jandarmalık, kimi zaman av köpekliği yapan bir teşkilat olduğunu anladım...

* * *
Irak, dünyanın en büyük petrol rezervine sahip üçüncü ülkesi... Amerika ile Irak arası yaklaşık 10 bin kilometre... Amerika, 2003'te Irak'ı işgal edip o günkü Irak lideri Saddam Hüseyin'i devirdi ve hem kendine itaat edecek hem de Irak'ın petrollerini Amerika ile kırışacak bir yönetimi işbaşına getirdi...  Bugün, Irak halkının büyük bir çoğunluğu açlık sınırında, fakirlik ve sefalet çekerken, Amerika; Irak'ın petrolünü afiyetle yemeye devam ediyor. 

2003'te Amerika, Irak'ın petrollerini ele geçirmek için okyanus ötesinden gelip Irak'ı işgal ettiğinde, Tayyip kimin yanındaydı ? Amerika'nın. Hem de o kadar yanındaydı ki; Amerikan güçlerinin Irak'a giden yolda Türk hava sahasını, limanlarını ve topraklarını kullanabilmesine izin veren 1 Mart tezkeresine ''evet'' oyu kullanmıştı. 

* * * 
Bugün itibariyle dünya haritasına baktığınızda, Rusya ile Ukrayna'nın sınır komşusu olduğunu, 40 yıl evvelki dünya haritasına baktığınızda ise Ukrayna'nın Sovyetler Birliğine bağlı 15 cumhuriyetten biri olduğunu görürsünüz. Ukrayna, Sovyetler'den ayrıldığından beri Amerika'nın kıskacında ve Nato aracılığıyla doğuya doğru genişleme siyasetinin odağında olan bir ülke... Rusya da bu tehlikenin farkında... Amerika gibi bir şeytanın Ukrayna'nın elinden tutarak onu Nato üyesi yapması durumunda o bölgenin kendisi için ne büyük bir tehdit oluşturacağını çok iyi bildiğinden, en son katıldığı Nato toplantısında bu konudan rahatsız olduğunu ve batının Ukrayna'ya silah yığmaya devam etmesi halinde sessiz kalamayacağını açıkça dile getirdi. Uyarıları dikkate alınmayınca da iki gün önce Ukrayna'ya karşı askeri harekat başlattı...  Tayyip, bunu bir işgal olarak değerlendirdi ve ; ''Rusya'nın Ukrayna'ya askeri harekatını reddediyoruz'' diye bir açıklama yaptı... 

İşgallere karşı olmak takdire şayan bir davranıştır... Ancak; Tayyip işgallere karşı ise, gerçekten bir işgal olan 2003'teki Amerika'nın Irak'ı işgalini neden destekledi ?

Bunun sebebi; Türkiye'nin 1950'de Menderes döneminde Marshall planı dahilinde para yardımı aldıktan sonra, Nato üyesi yapılması ve o zamandan beri Amerika'ya bağımlı olmasıdır. Amerika'ya bağımlı olduğunuzda tutarlı bir politikanız olmaz ve Amerikan rüzgarı nereye eserse o yöne doğru savrulursunuz. Amerika işgal ettiğinde işgali destekler, Rusya Amerika'nın genişlemeci politikasını önleme amaçlı harekat yaptığında karşı çıkarsınız. 

1950'lerde Türkiye'ye karşı oynanıp, başarılı olan emperyalist oyun şimdi Ukrayna'da Nato üsleri kurma bahanesiyle sahnelenmek isteniyor... Orta doğunun ortasında İsrail gibi Amerikan işbirlikçisi bir ülke yetmezmiş gibi Doğu Avrupa'da da yeni bir işbirlikçi yaratılmak isteniyor.

İnsan olan herkes gibi ben de savaşa karşıyım... Ancak olayları değerlendirirken, içeriğine iyice bakıp düşünmek lazım....

Acaba, Nato'yu bölgeden defetmek isteyen Rusya mı işgalci, yoksa okyanus ötesinden gelip Ukrayna'da üslenmek isteyen Amerika mı ?

YUSUF DİNÇ

Editör: TE Bilisim