O öyleymiş, bu böyleymiş, siyasette diyalog dönemi başlıyormuş geçsinler bunları; bunun için mi verildi onca mücadele.?
Ne çabuk unutuldu PKK’nın CHP şubesi bunlar denildiği günler.?
O halde geçmişte onca büyük söz edip sonra diyalog kurarak bugün itibar kaybına uğramış olan Devlet Bahçeli’den, Numan Kurtulmuş’tan, Süleyman Soylu’dan, Metin Feyzioğlu’ndan ve Sinan Ogan’dan ne farkları kalacaktır.?
Saraya giderek özel görüşme yaptı diye kıyameti kopardıkları ve bu nedenle hain yaftası yapıştırdıkları Muharrem İnce’nin ne günahı vardı.?
CHP yönetimine bu aklı veren kim ya da kimlerdir bilemem lakin bildiğim bir şey vardır ki sağcısıyla solcusuyla hayata tutunma mücadelesi veren tepkili seçmen son seçimde tek vücut olup oyunu CHP’ye diyalog kurulması için değil yaşananların hesabı sorulsun ve sert bir muhalefet yapılsın diye emanet etmiştir.!!
Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Başkanlığından istifa edip tarafsız bir Cumhurbaşkanı olduğunu ilan etmeden, muhalefete hakaret etmeyi bırakmadan yapılacak olan her ziyaret CHP’yi istifham altına sokar, bundan böyle AKP Genel Başkanı vesayetinde bir parti görüntüsüne büründürür, bir anda hürmetten düşürür ve seçmen nezdinde itibarsız hale getirir..
Bir çok kimsenin aklında, acaba geçmişte olduğu gibi yine geleceğe dair siyasi bir ikbal pazarlığı mı yapılıyor endişesi yaratır.!!
Demedi demeyin.!
CHP’nin görüşmesi gerekenler, AKP ve muadilleri değil Atatürk çizgisindeki partilerdir..
Dr. Vecdet Öz Adalet partisi başkanı
