Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı
Yıl 1975'tir.
Ülkücü Harekete gönül vermişlerden Mehmuh Akkoyunlu Kıbrıs'a gider. 

Lefke'ye geçmek için otobüs beklerken Ahmet Munis isimli bir şahısla tanışır ve Lefke'ye doğru aynı otobüste yolculuğa başlarlar. 

Laf lafı açar ve Kıbrıslı Ahmet Munis yol arkadaşı Hataylı Memduh Akkoyunlu'nun bilinen tabirle "Türkeşçi" olduğunu öğrenince çok heyecanlanır, çok sevinir, "Türkiye'ye dönünce benden ona selam söyle!" der. Çünkü Ahmet Munis Türkeş'in Lefkoşe Ortaokulu'ndan sınıf arkadaşıdır. 

Biliyorsunuz ki Merhum Ahmet Hamdi Efendi oğlu Türkeş, 1917 yılında Fatımatül Zehra Hanım'dan Lefkoşe'de doğmuştur. 

İlk ve orta tahsilini Lefkoşe'de yapmıştır.

Ve Kıbrıs o yıllarda İngiliz işgali altındadır. 

İşte Türkeş'in ortaokul yıllarındaki sınıf arkadaşıdır Ahmet Munis Bey. Otobüs Lefke'ye doğru yol alırken Türkeşli yılları yeniden yaşıyormuş gibi anlatmaya başlar: 

"- Ortaokuldayız. Müdürümüzün tayini çıktı, bilmiyoruz nereye gitti. Yerine yeni bir İngiliz müdür geldi. Çam yarması gibi derler ya, işte öyle bir İngiliz. Sınıfa girdiği gün bizi şöyle bir iyice süzdü, süzdü, sonra gözü dolabın üzerindeki ipe asılı Atatürk'ün resmine takıldı… Yüzü buruştu, rengi değişti... " 

Ahmet Munis Bey bir an duraklar ve devam eder:

"- Çam yarması İngiliz Müdür dişlerini sıkarak bize döndü, eli ile Atatürk'ün resmini işaret ederek, 'Çabuk şu resmi indirin' diye bağırdı." 

"- Hepimiz uyuşmuş gibiydik. Kimse yerinden kımıldayamıyordu. İngiliz Müdür aynı cümleyi üç defa tekrarladı fakat Atatürk'ün resmini indirmek için yerinden kıpırdayan bir Türk evladı olmadı. 'İndirin şu resmi' cümlesini son defa tekrarlayınca Türkeş kalktı ve İngiliz'e bağırdı:

'- Bize o resmi kimse indirtemez. Cesaretin varsa sen indir de görelim!

İngiliz müdür öfkeden kıpkırmızı olmuştu. O çam yarması vücuduyla yay gibi fırlayarak bir sandalyeye çıktı ve ipi kopardı ki, daha inmesine fırsat kalmadan Türkeş yerinden fırladı sandalyeyi hızla iterek İngiliz'i yere düşürdü. Sonra bize döndü, 'Çabuk olun, tutun ayaklarından' diye bağırdı. Biz de söyleneni yaptık, müdürü karga tulumba Türkeş'le tutarak pencereden aşağı savuruverdik.." 

İşte böyle..
Türk evladı ibret al..
Ve Atatürk'e İşgal altında bile Atatürk'e nasıl sahip çıkılırmış gör..
Halen Hatay Dörtyol'da oturan Memduh Akkoyunlu büyüğümüze bu hatırasını anlatan Kıbrıslı Ahmet Munis sözü şöyle bağlar:

"- Ertesi gün babası Ahmet Hamdi Efendi Türkeş'i okuldan aldı, Türkiye'ye götürdü. Biz de orada okuyup Albay olduğunu duyduk.."

Ne diyelim..
Anlatanların ömrü uzun, Atatürk'e el ve dil uzatan çam yarması o İngiliz'i tekmeleyip sandalyeden düşürdükten sonra arkadaşlarıyla birlikte et çuvalı gibi pencereden atan Türkeş'in de mekanı cennet olsun..

Alıntı

Editör: TE Bilisim