Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?
 Samsun Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Hüseyin Kürşat GEZE, son zamanlarda üniversitelerin terör yuvası haline gelmesine sert tepki gösterdi.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Samsun İl Başkanlığı, ODTÜde namaza karşı yapılan saldırı, Hacettepe Üniversitesinin terör yuvası haline gelmesini ve geçtiğimiz günlerde OMÜde yaşanan olayları tepki göstermek için basın açılaması düzenledi.

ÜLKÜ OCAKLARINDAN BASIN AÇIKLAMASI

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) içerisindeki Kurupelit Kampusu Camisinde Cuma namazı kıldıktan sonra cami önünde toplanarak, son zamanlarda üniversitelerde yaşanan olaylara, “ODTÜ’de mescide yapılan saldırıyı Hacettepe üniversitesinin terör yuvası haline gelmesini ve OMÜ içerisinde terör örgütü sempatizanlarının yaptıkları provokasyona tepki göstermek” amacıyla eylem düzenledi. Olumsuz hava koşulları sebebiyle protesto yürüyüşü iptal edilirken OMU Kampüs Camisi önünde basın açıklaması yapıldı.

Söz konusu eyleme Türk-Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Levent KURUOĞLU, Türk Ocağı Samsun İl Başkanı Doç DR. Serkan ŞEN, Milliyetçi Hareket Partisi İlkadım İlçe Başkanı Hüseyin Murat ORDU, Şirinler Taraftar Grubu Tribün Lideri Doğukan BAYRAK ve çok sayıda öğretim görevlisi ve üniversiteli öğrenciler katıldı.

HERKESİN BİLMESİNİ İSTİYORUZ Kİ...

Samsun Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Hüseyin Kürşat GEZE, yaptığı açıklamada, “Şunu belirtmek isterim ki, bu gün okulların resmi tatil olması hiç önemli değil. Biz Samsun halkı olarak Ülkücü-Milliyetçi Hareket olarak ve duyarlı bütün insanlar olarak hem resmi hem tatil günlerinde ilim irfan yuvası olan üniversitemizin gerçek sahipleri olarak burada arkadaşlarımızın yanında olduğumuzun hissiyatını vermeye geldik. Hepimizin malumudur ki, sadece Samsunda değil ülkemizin dört bir tarafında elin kanlı terör örgütünün çeşitli şarlatan sempatizanları, çeşitli provokatif hatta teröristsel eylemlerle Ülkücü Milliyetçi gençlerine tahrik etmekte hatta saldırmaktadır. Samsunda adım atılmaya bile değmeyecek bir avuç insan için toplanmadık buraya. Sadece şunları söylemeye geldik bu arada. Milliyetçi Ülkücü gençlerimize her türlü ama her türlü provokatif teröristsel herhangi bir eylemde yıkıcı ve zarar verici oluşumlarda, şunu herkesin bilmesini istiyoruz ki. Bütün Samsun halkı daima bu gençlerin arkasındadır.



SORMAK İSTİYORUZ...

Bizlerin dahi, Ülkü Ocaklarının dahi bu şartlatanların isimlerini, cisimlerini, şekillerini, zürriyetleri bildiğimiz bu insanların, neden halen daha bu okulda barındırıldıkları ve halen daha bizim arkadaşlarımızı tahrik ettiklerini, tahrik edici unsurlarla hareket etmelerine müsaade edildiğini sormak istiyoruz. Bizler dahi bu zevatların her türlü eylemsel olaylardan eğitimlerden geçtiklerini bilirken her türlü bomba silah eğitimi tabiri caizse dağ kamplarında yetiştiklerini bilirken ve buraya milliyetçi kadroları engelleme adına çalışma yaptıklarını bilirken neden halen daha devletin yetkilileri susmakta ve neden halen daha icraat yapmamaktadır.

Biz bunları sormaya geldik. Bir açıklamada talihsiz bir ifadeyle şu cümle kullanılmıştır. “Biz canlı bombalara bir şey yapamaz. Sadece onlar patladığı zaman, ya da eyleme geçtikleri anda bir şey yapabiliriz.

Peki, ben buradan soruyorum yasa niçin vardır. Kanunlar neden vardır. Kanunlar ve yasa bu ülkenin evlatlarının korumak için yoksa neden o halde yürürlüktedir. Bu insanları orman kanunlarına itmek değil de nedir. Eğer ki bu ülkede kanunlar işlemeyecekse eğer ki bu ülkede bu ülkenin evlatları korunulmayacaksa, bu ülkede bu ülkeye zarar vericici her türlü unsur ve kişi serbest bırakılacaksa, şu halde millet kendi kaderini kendisi mi uygulayacaktır? 

BU MİLLET İŞE EL KOYARSA...

Ben buradan şunu söylüyorum bu hareket bu millet bir Fırat Çakıroğlu olayını daha kaldırmaz. Fırat Çakıroğlu kardeşimizin şehit edilmesi üzerine, sonuna kadar gösterdiğimiz sabır ve metanet bir daha vuku bulmaz. Bu sadece Samsun için değil, ülkenin 4 bir tarafı için geçerlidir. Ve emin olun ki Ülkü Ocakları olarak veya Milliyetçi Ülkücü Kuruluşlar olarak yahut duyarlı STKlar olarak, bir dahakine bizim burada basın açıklaması yapmamız uyarmamız dahi gerek kalmaz. Bu millet işe el koyarsa bu millet kendi inisiyatifini oluşturursa, maalesef hiç istemeyeceğimiz yıllarca hatta ömür boyunca unutamayacağımız şeyler vuku bulur.

BU VATAN HEPİMİZİN

Yine söylüyorum; burada Samsunda hiçbir Milliyetçi-Ülkücü kardeşimize ve hatta eğitimini almak isteyip yarın devletin kadrolarında devleti ve milleti için çalışacak olan hiçbir arkadaşımızı ne zorbalıkla nede başka bir zihniyetle ruhsal yahut bedensel davranışa mahal verdirmeyiz. Bununla ilgili de hem üniversite rektörümüzü hem de emniyet güçlerini yüksek hasiyet oluşturmasını bekliyoruz. Mademki bu vatan hepimizin o halde hepimiz bir şeyler yapmak zorundayız

BİZ TEHDİT ETMİYORUZ

Benim ifadem bu kadardır. Ancak yine tekrar ediyoruz. Üstünde duruyorsak bir sebebi var ve bu sebep Türk milletinin kendisidir. Bir avuç eli kanlı terör örgütünün şarlatanları, sempatizanları burada eylem yapsa ne olur yapmasa ne olur zerre kadar umurumuzda değil. Ama bu millet asırlar boyu bu can vermiş, bir millet kan dökmüş bir millet. Bu topraklar için son zamanlarda bile hemen hemen her gün şehit veren bir millet. Bu şehitleri kimlerin katlettiğini biliyoruz. Ve bunların yandaşlarını, yardakçılarını ve uzantılarını, kimisini mecliste kimisini devlet kurumlarında görüyoruz. Yaşıyoruz. Devletin artık işe el koymasını bekliyoruz. Milletin bildiği şey ama uygulamadığı şey devletten beklediği şeydir. Ve bunu bekliyoruz. Bu açıklamamız kimisi haksız bulabilir hatta savcılığa başvuranlar da olabilir ama biz tehdit etmiyoruz. Uyarıyoruz. 

Son olarak bizleri kırmayıp buralara kadar gelen arkadaşlarımıza, öğrenci kardeşlerimize, basın mensuplarına ve emniyet teşkilatlarına tek tek teşekkür ediyoruz.” diyerek sözlerini bitirdi.

Basın açıklaması sonunda bir süre slogan atan grup olaysız şekilde dağıldı.
Editör: TE Bilisim