Ulu Önder Atatürk’ü karalamak, bazı çevrelerce moda hâline getirildi son zamanlarda. Öyle ki  Atatürk‘ün kendini  sosyalizme yakın gördüğünü söyleyen kişiler bile çıktı. “Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı onu çıkaramamış.” misali bu iddialara inanan da bir sürü kişi çıktı. Atatürk’ün milliyetçi olduğunu; fakat  Turancı olmadığını söyleyenler de, tıpkı baştakiler gibi Atatürkçü düşünceyi kendi içinde tutarsız gibi göstermeyi amaçlıyorlardır kuşkusuz.

Tüm iddialara yanıt olabilecek aşağıdaki sözler, Başbuğ Atatürk‘ün konuşmalarından ve yazdığı metinlerden alınmıştır.

Bu sözler Ulu Önder‘in ne kadar Türkçü – Turancı olduğunu apaçık göstermeye yeterlidir. Bu sözleri okuduktan sonra Atatürk’ün Turancı olmadığını düşünmek, en az sosyalist olabileceğini düşünmek kadar ahmaklık gerektirir.

İşte Başbuğ’un günümüze de ışık tutan Türkçü sözleri:

“Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum.

Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.”

“Vatana yüksek seciyeli ve metin ruhlu gençler yetişmesini temenni eylediğim İstanbul Türk İzci Ocağı’nın, Başbuğ’luk teklifini büyük bir hissi iftiharla kabul ediyorum. Genç arkadaşlarıma teşekkür ve selamımın tebliğini rica ederim.”

“Tanrı nasip eder, ömrüm vefa ederse; Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine katacağım!

“Etimin ve kemiğimin babası Ali Rıza Efendi ise, fikrimin babası Ziya Gökalp’tir.”

“İstanbul’da çıkan bir gazeteyi Kaşgar’da ki Türk de anlayacaktır.”

“Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. +++

O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. ...

Devlet Bahçeli’den Mehmet Şimşek’e sert çıkış: Müfsit Devlet Bahçeli’den Mehmet Şimşek’e sert çıkış: Müfsit

Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

“Türkiye Türklerindir.”, “Ne mutlu TÜRK’üm diyene!” » “Kanını taşıyandan başkasına inanma!” » “Dünya yüzünde, Türk’ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.”

“Bir gün, ressamlar Türk’ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alsınlar, yapıversinler.”

“Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli’yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.”

 “Milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avı olacaklardır.”

 “Türklerin yaşadıkları her yer misak-ı milli hudutları içindedir.”

 “Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.”

“Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.”

“Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

“Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.”

“Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”

“Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbaline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

“Türkiye bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir.”

“Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.”

“Türk aydınlarının kendi kendisini bilmemesinden ve başka milletlerde şu veya bu sebeple üstünlük olduğunu sanarak, kendini onlardan aşağı görmesinden doğmaktadır. Bu yanlış görüşe son vermek için Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak şarttır.”

“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”, “Taş kırılır, Tunç erir, ama Türklük ebedidir”, “Türk aleminin en büyük düşmanı komünizmdir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.”

“Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.”

“Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni özelliği ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”

 “Yeni Türk yazısı, Türk’ün yaradılıştan gelen zeka ve kabiliyetini geliştirebileceğinden yeni yazımızı tarlalarında çalışan çiftçilerimize, sürüleri başında dağlarda dolasan çobanlarımıza kadar en az bir zamanda yaymaya çalışmak hepimizin vicdan ve milli haysiyet borcudur.”

“Milletleri yükselten bu hususa bir amil daha ilave edelim; Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, istikbaline, refahına düşman olanların zararlarını dermeyi hedef tutan bir intikamdır.”

Editör: Kerim Öztürk