Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Aziz Sancar’ın “beyin kanseri tedavilerinde kullanılabilecek bir molekül keşfettiğini” yazdı.

Bursalı, bugünkü köşe yazısında Sancar’ın keşfiyle ilgili olarak şunları yazdı:

Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar yeni bir büyük keşfe daha imza attı. Sancar ve ekibi, laboratuvarlarda deneylerde çok kullanılan EdU olarak bilinen molekülün, özellikle beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini keşfettiler. Bulguları, acil olarak Amerikan Bilimler Akademisi’nin –PNAS– dergisinde yayımlandı.
Sancar ile Ankara’daki son buluşmamızda, Prof. Dr. Mehmet Öztürk ile sohbet etmiş ve Anıtkabir’i hep beraber yeniden ziyaret etmiştik. Sancar sohbetimizde önemli bir keşif yaptıklarını, bu keşfin doğru çıkması halinde son yıllarda kendisini bir bilim insanı olarak en çok mutlu edecek olay olacağını, ama henüz açıklama yapmanın erken olduğunu söylemişti.
Sancar, “Bu çok sürpriz bir buluş, büyük rastlantı, başka bir deney yaparken birden bizi şok eden çok farklı bir olay karşımıza çıktı” dedi.
Aziz Hocayı sık aradım; nihayet makalelerinin yayına kabul edildiğini bildirdi. Çok sevindirici bir gelişme!

RASTLANTININ BÖYLESİ!
Dün makalenin ön baskısını gönderdi, ayrıca bu keşfi anlatır mısın, dedim. Bilgi notu gönderdi. Özetle anlatayım: Kendisine Nobel kazandıran DNA Onarım Sistemi konusunda “merak ettiği” bir soruya yanıt arıyordu.
DNA’mız biliyorsunuz, dış ve iç etkenler nedeniyle, kemoterapi, ultraviyole, sigara, kötü çevre ve beslenme vb. çok sık hasara uğruyor. Fakat DNA Onarım Sistemi bu hasarı onarıyor. Sancar, İnsan Nukleotid Eksizyon Onarım Sistemi’ni (İkili Kesim) keşfetmiş ve Nobel kazanmıştı.
İkili Kesim-Onarım mekanizması DNA sarmalında hasar gören bölümü (26 Nükleotidlik) kesip çıkarıyor ve yerine doğrusunu koyuyor. Böylece DNA’mız hasarsız çalışıyor. (Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü kitabımda öyküsü var!)

ŞOK EDİCİ SONUÇ!
Aziz Hoca diyor ki “Bunu test tüpünde kanıtlamıştık ama insan hücresi içinde de tam böyle mi oluyordu, yoksa 26 nükleotitten daha fazlası mı çıkarılıyor ve yerine daha çok nükleotid mi konuyordu, merak ettik. Bunu anlamak için de laboratuvar deneylerinde bildik EdU isimli molekülü kullandık. Deneylerimiz beklenmedik sonuçlar verdi adeta bir şok yaşadık, EdU molekülü, sağlam DNA’da, sanki DNA hasara uğramış gibi etki yapıyor ve onarım mekanizmasını harekete geçiriyordu! Böyle bir etki beklemiyorduk! Sebebini araştırdık.
Bozulmamış sağlam hücrelerin bulunduğu besi ortamına EdU molekülü koyduk ve baktık ki hücre onarım mekanizmasını çalıştırarak bu molekülü durmadan kesip çıkartıyor. Çıkarılan molekül serbest kalınca tekrar genoma giriyor, hücre onu tekrar kesip dışarı atıyor ve kör döngü böyle devam ediyor. Sonunda EdU ile başa çıkamayan hücre ölüyor (apoptoz).

EdU molekülünün orta derecede zehirleyici etkisi (toksik) olduğu biliniyordu. Ama bu etkinin mekanizması bir sırdı. Şimdi burada hücreyi kesin nasıl öldürdüğünü çözdük. Daha önce EdU’nun kanser hücrelerini öldürdüğüne dair kanıtlar vardı, ancak garip bir şekilde, hiç kimse bu sonuçları takip etmedi, şimdi bile laboratuvarlarda binlerce bilim insanı DNA’yı incelemek için EdU’yu kullanıyor, ancak bu molekülün DNA’da hasar yaratarak öldürücü etki yaptığını bilmiyor.”

BEYİN KANSERİNE SİLAH
Şimdi gelelim keşfin beyin kanseriyle ilişkisine: EdU molekülünün bariyerleri aşarak beyine rahat geçtiği biliniyor. Ama kemoterapi ilaçları, mesela en çok kullanılan Cisplatin ise beyine giremiyor.
Sancar’ın ağzından: “Biz de madem EdU hücreleri bu şekilde hücreyi öldürüyor, eğer beyin kanseri olan bir hastaya verilirse beyine gider, bu kanserli hücrelerin DNA’sına girer ve nöronlara zarar vermeden tümörü öldürür, sonucuna vardık.”
Neden sağlıklı beyin hücrelerine zarar vermez? Çünkü beyin nöronları DNA sentezi yapmıyor yani çoğalmıyorlar, beyin kanseri hücreleri ise onlardan bağımsız olarak hızla çoğalırlar. EdU molekülü işte bu tümörleri hedef alıp yok edebilir.
Çok heyecan verici..

SIRADA FARE DENEYİ VAR
Sancar, beyin tümörleri konusunda tanınmış bir profesörle birlikte çalışmaya başlayacak şimdi. Beyin kanserlerinin tedavisi çok zor. Mesela dünyada glioblatoma hastalarının yaşam süresi tedavi olsa bile ortalama 15 ay kadar. Sancar’ın keşfinin yarattığı umut bu nedenle çok önemli.
Umalım ve dileyelim ki gerçekten EdU molekülü, beyindeki kanser tümörünü hedef alır ve onları öldürür!
Bu büyük rastlantı Sancar’ı yeniden gündeme oturttu!
Koş Aziz Hoca koş! Ama kendisi dikkatli, büyük umuda kapılmıyor sonuçları almadıkça, “Henüz yapılacak çok iş var, Orhan” diyor.

PNAS’ta yayımlanan makaledeki imzalar: Li Wang, Xuemei Cao, Yanyan Yang, Cansu Köse, Hiroaki Kawara, Laura Lindsey-Boltz, Christopher Selby, Aziz Sancar.

Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?

Orhan Bursalı

Editör: Kerim Öztürk