Hemde 50-60 sene evveldi. 
Çoğumuz köylerde yaşıyorduk! 
Herkesin evinde kedi ve köpeği vardı, 
Ahırda ineklerimiz, 
Koyunlarımız, 
At'ımız, katır'ımız vardı! 
Yüklerimizi taşayan. 
Kümeste tavuk, horoz ve ördek lerimiz vardı. 
Evlerimizin önünde su kuyularımız, 
Bahçelerimizde neredeyse her türlü bölgesel sebze lerimiz, 
Meyve ağaçlarımız vardı. 
Tarla işlerimiz vardı, 
Bölgesel tarımla uğraşırdık, 
Çevremizdeki hastaları ziyaret eder, 
Düğünlere katılır, 
Cenaze lerimizi birlikte kaldırırdık. 
Bir kaç köyün merkezi sayılacak köylerde okullarımız vardı, 
O okullara gidilirdi. 
Arkadaşlarımızı kardeş bilirdik. 
Komşu köylerin çocuklarıyla tanışrdık.
Bu arkadaşlıklar ömür boyu sürerdi! 
Tek tip önlüklerimiz vardı, 
Bizi birbirimize bağlayan, 
Aidiyet kazandıran. 
İşi olan komşulara İmeceye gidilirdi. 
Babam çok mısır yapardı. 
O mısırları ayıklamak için evimiz insan, komşu dolup taşardı.
Yerdik, içerdik, sohbetler ederdik. 
Kabak,mısır,kestaneler pişirirdik. 
Bayağa  çayımız vardı, 
Çayının satımını gerçekleştiren komşularımız parasız yardıma gelirdi. 
Hayvan gübremiz çok olurdu, 
Komşular sırtlarında sepetlerle yardıma gelir kamyon kasasına doldurup başka tarlalarımıza taşırdık. 
İnsanlık vardı. 
Komşuluk vardı. 
Yardım vardı, 
Merhamet vardı, 
Sahiplenme vardı, 
Kapılarımız açık yatardık, 
Hırsızlık duymamıştık, 
Düşkünlere  hep birlikte yardımcı olur, ev yapar, eksiklerini tamamlardık. 
Çocukluğumuz ,geceleri sokaklarda geçerdi. 
Anamızın, babamızın kaygılsrı  yoktu. 
Nerede bu çocuk ?dediklerini hatırlamıyorum. 
Türk töresinin yaşandığı yıllardı! 
Oyunlarımız vardı bugün unutulan! 
Ateşleme, yakan top, çelik-çomak, gizlenme, saklambaç,köşe kapmaca, dokuz taş, futbol, vb. 
Düğünler adeta bir panayır olurdu! 
Çay tohumu toplar, satar oyuncaklar alırdık. 
Makaradan araba yapardık, 
Hatta çamurdan araba, oyuncak yapardık, 
Topaçlarımız olurdu, yarış yaptırırdık! 
Rampalarda hızlı giden, adeta uçan, tahtadan tekerli araba yapıp, yarıştırırdık! 
Kar çok yağardı, 
Kışın kardan adam yapar, 
Naylon ile kayardık. 
Bütün köy çocukları ırmaklarda yüzerdik, 
Irmaklar kirlenmemişti. 
Balık tutardık. 
Babalarımızın, çaydan, ürünlerden kazandıkları paralar yetiyordu, 
Keşke zaman hızıyla 60 sene önceye dönebilseydik. 
Son bir kere mutluluğu tekrar tadabilseydik. . 
Şimdi çocuklarımız bir saat geç gelse ödümüz kopuyor. 
Komşuluklar bitmiş, Cenazeleri çok yakınlar kaldırıyor, 
Borç verme, alma olayı bitmiş, 
Yardım yapmak adeta enayilik olmuştur! 
İnsanlar televizyonlara, internetlere, cep telefonlarına köle yapılmışlar! 
Geçim derdi hemen her yerde! 
Ne güzel günlerdi o eski günler! 
Çok zengindik çok! 
Selam o güzel günlere! 
Özlem o güzel günlere! 

Sami ÇELİK

Editör: Kerim Öztürk