1-ÇIKRIKLAR DURUNCA (BEKİR SITKI GÜRLER) GAVURA DAMIZLIK VERMEK UĞURSUZLUKTU Türkmenlerin Kanla Durdurulan Tiftik İsyanı Çıkrık yün eğirmek için kullanılırdı bir zamanlar Marmara ipek, Batı Anadolu ve Akdeniz pamuk, Orta Anadolu tiftik, Doğu Anadolu yün eğirirdi çıkrıklarda...

çıkrık

2-Bir milletin umudu idi o zamanlarda çıkrık.

Kumaş, kilim halı için ip saran çıkrıklar sustu bir zaman sonra! Suskun çıkrıklar kaldırıldıkları tavan aralarında kayboldu.

C. Özakıncı'nın “Türkiye'nin Siyasi İntiharı Yeni/Osmanlı Tuzağı" adlı kitabı bugünlerde mutlaka okunmalı...!

3-Kitap 1808'den 1918'e

1938'den günümüze yakın tarihimizi resimleriyle belgeleyen, oynanan oyunları, sahnelenen senaryoları çarpıcı bir şekilde akıcı bir dille ortaya koyan bir çalışma

Kitabı okuyunca geçen yaklaşık 200 yıllık süreçte pek değişen bir şey olmadığını anlıyorsunuz!

4-Oyalama, vurma, alma yöntemleri devam ediyor..!

Kitap günümüze ışık tutuyor.

Benim kitapta en çok ilgimi çeken bölüm “ Hangi Osmanlı ” başlıklı son bölümü.

Bu bölüm 17. yüzyıla kadar batıdan üstün olan Osmanlı'nın yıkılışının siyasi ve ekonomik nedenlere bağlı olduğu üzerine:

5-Osmanlı imparatorluğunun batıya askeri olarak üstün olduğu 16. ve 17. YY’a dek ülke ihtiyacı olan her şey ülke içinden temin edilmektedir.

Bütçe açığı yoktur.

Türk dokumacılığı batıdan ileridir. Osmanlı sanayisi Avrupa sanayisinden üstündür...

6-Osmanlı'nın askeri üstünlüğü, bilimsel ve teknolojik üstünlüğünden gelmektedir.

Çöküş önce ekonomik, bilimsel, teolojik ve teknolojik alanlarda başlamaktadır. 17.yy. başlarında sanayi alanındaki gelişmelere ayak uydurulamayınca da çöküş süreci tam anlamıyla başlamıştır.

7-17.yy.dan itibaren uygarlıkta üstünlük batıya geçmiştir.

Ülke; sanayileşen ülkelerin hammadde ambarı, mamul malları için pazar haline getirilir!

Ülkede insan eliyle ağır ağır, az miktarda ve daha güç ve pahalıya çıkan ürünler fabrikasyon ürünlerle rekabet edemeyerek yok olur,

8-...makine ile üretilen batının ucuz malları, elle üretilen pahalı yerli ürünlerin yerini alır!

Daha önceleri işlediği hammaddeleri, yünleri, dokuduğu kumaşları artık ihraç edemeyen ülke yavaş yavaş bir hammadde ülkesi kimliği kazanır... (çok mu tanıdık?!)

9-Dokuma hammaddesi satarak dokuma ürünleri alan ülkede dokumacılık sarsılır, tezgâhlar hızla azalır, çıkrıklar durur.

Kapitülasyonlar yerli sanayinin korunmasını engeller, ticaret dengesi bozulur, açık giderek büyür,  borçlanma ve iflas başlar. (BKNZ: RAMAZAN KARARNAMESİ)

10-Yazar bu bölümde Metin Erksan’ın kitaplığındaki bir eserden bahsetmektedir...

M. Erksan ile yaptığı bir sohbette; dünya tiftik yünü tekelini ele geçirme çabalarına 1583 yılında Türk dokumacılığının sırlarını çalmakla görevli ajanlar göndermekle başlayan İngiltere’nin...

11-300 yıl süren çaba sonunda 1800’lerde Türkiye’den damızlık tiftik keçileri kaçırıp Afrika’da çoğalttığını ve bu olayın Sadri Etem Ertemin 1931'de yayımlanan  "Çıkrıklar Durunca" adlı romanında işlendiğini öğrenen yazar, bu tür çok önemli kitapların yayımlanabilmesi...

12-....bu tür çok önemli kitapların yayımlanabilmesi için yayınevi kurmaya karar verdiğini ve kitabı 2001 yılında tekrar bastığını

(Otopsi Yayınları) söyleyerek eseri hakkında, özetle, şunları yazmaktadır:

13-Eser; Ankara, Bolu, Adapazarı çevresinde Ankara tiftik keçisi besiciliği ve tiftik dokumacılığı ile geçinen Türkmenlerin padişah fermanıyla İngilizlere damızlık tiftik keçisi verilmesine karşı canlarını koyarak ayaklanmalarını anlatıyor.

14-Osmanlı, İngilizlere damızlık vermeyen , “Gâvura damızlık vermek uğursuzluktur ” diyerek padişah fermanına karşı çıkıp silaha sarılan Türkmenlerin üzerine ordu gönderir ve 3 yıl süren direniş kanla bastırılır ve İngilizlere istediği damızlık Ankara keçileri verilir!!!

15-İngilizler; bizim isyancıların dinmeyen öfkesinden korunmak için tiftik keçilerini siyaha boyayarak kaçırır ve limana ulaştırıp Güney Afrika’ya doğru yola çıkarır.

Çıkrıkların durmasına yol açacak süreç maalesef başlamıştır..!

(Günümüzde benzer uygulamaların olması ne acı)

16-kumaş fabrikaları yüzünden dokuma tezgâhlarını kapatmak zorunda kalan köylülerin isyanını çıkrıklarda tiftik işleyenlerle Avrupa’dan getirttikleri dokumaları satanlar arasındaki çatışmanın yarattığı ayaklanmayı fabrika malı satanlarla dokumacılar arasındaki mücadeleyi okumalı!

17-Kumaşlarını tüccarlara satamayan dokumacılar onlara olan borçlarını ödeyemeyince hacizler de başlar!

Yoksul köylüden haciz olarak alınanlar;  kendilerine rakip olarak gördükleri çıkrıklar; dokuma tezgâhları, yün vererek dokuma ipliği yapılmasın diye tiftik keçileridir !!!

18-1838-39 İngiliz-Osmanlı Ticaret Antlaşmasından sonra ortaya çıkan durumu da, dönemin toplumsal yapısını yansıtarak işleyen eser, küreselleşme haritasında ilk çizgilerin ne zaman çizilmeye başladığının görülebilmesi açısından yayımından yetmiş yıl sonra okunmayı hak etmektedir!

19-Osmanlı'nın 1838 yılına kadar titizlikle koruduğu tiftik kumaş tekeline;

1838 Balta Limanı Antlaşması ile İngiliz mallarına uygulanan gümrüğün kaldırılması, Ankara’dan seçilen damızlık tiftik keçilerinin Güney Afrika’da özel olarak kurulan İngiliz çiftliklerine götürülüp...

20-...çoğaltılmasıyla başlayan süreçte, 1856 yılına gelindiğinde İngiltere tarafından son verilerek Ankara Keçisine artık İngiliz damgası vurulduğundan bahseden yazar, Ankara keçisinin 1000 yıllık öyküsü gösteriyor ki...

21-Osmanlı, savaş alanlarında askeri ve siyasi yenilgilere uğramadan önce, bilimsel, teknolojik alanda geri kalarak ekonomik- siyasi çöküntüye ve askeri yenilgilere uğratılmış, üretimde buhar gücünden yararlanamayan Osmanlı sanayisi, ucuz yabancı fabrika ürünlerinin karşısına...

22-....Osmanlı sanayisi, ucuz yabancı fabrika ürünlerinin karşısına, el yapımı pahalı ürünlerle dikilemediği içindir ki, yerli çıkrıklar durmuş ve uzun süre batıya ekonomik olarak üstün olan Osmanlı da çökmüş, iflas ilan etmiş, vergilerini de devredip göçmüştür.

23-Kitap bu bölümde Mustafa Kemal Atatürk ’ün 1923 İzmir İktisat Kongresinde yaptığı konuşmadan şu alıntıya yer vermektedir;

“ …Bir Ulusun doğrudan doğruya yaşamıyla ilgili olan, o ulusun ekonomisidir.."

Gerçekte Türk tarihi araştırılacak olursa, yükselme, çöküş nedenlerinin..

24-...ekonomik sorunlardan başka bir şey olmadığı anında anlaşılır…

"Tarihimizi dolduran başarıların ya da çöküşlerin tümü ekonomik durumumuzla ilgilidir."

 M.K.Atatürk.

Ata tüm bu anlatılanlarla ekonomik gelişmenin sağlanmasının gerekliliğini vurgulamaktadır.

25-Hal böyle olunca küreselleşen dünyada ülkemizin yeri nedir ve neler yapılmalıdır?

Sorusu üzerinde titizlikle durulması gereken bir husus olarak öne çıkmaktadır...

Bu süreçte kriptoların ve liyakatsiz idarecilerin ihanetlerini artık görmeli ve tedbir almalıyız..!

26-2003 yılı Kadir Has ödülünü

“Globalleşen Dünya’da Türkiye’nin Yeri” başlığı ile düzenlenen yarışmada birinci olan Ahmet Çakmak kazandı.

“Globalleşen Dünya’da Türkiye’nin Yeri ” başlıklı çalışmasında Çakmak, ekonomik globalleşme içinde imalat sanayisi ve teknolojik gelişme +++

27-+++ konusunu gelişmekte olan ülkeler açısından karşılaştırmalı olarak incelemiş,

Türkiye’nin globalleşen dünyadaki yerini ve geleceğini bu çerçeve içinde değerlendirmiştir.

Gelişmekte olan ülkelerin yoksulluk ve işsizlik sorunlarını aşabilmesinin +++

28-+++teknolojik gelişmeye bağlı olduğunu söyleyen Çakmak,

bir ülkenin refah düzeyi açısından asıl belirleyici olanın ekonomik globalleşmedeki yeri olduğunu düşündüğünü belirterek işsizlik ve yoksulluğun azaltılması, kişi başına reel gelirde istikrarlı bir artış sürecinin...+++

29-+++kişi başına reel gelirde istikrarlı bir artış sürecinin başlatılabilmesi için, global talep artışı, yüksek katma değer ve hızlı verimlilik artışı bakımından anlamlı potansiyelleri olan üretim sektörlerine girilmesinin şart olduğunu yazmaktadır.

30-Yüksek katma değer ile ileri teknoloji arasında sıkı bir ilişki olduğunu söyleyen Çakmak, uluslararası üretim ağlarının düşük ücretli ve emek yoğun kısımlarında yer alan ülkelerin, sanayileşme ve kapasite yaratma konusunda daha ileri gidebilmeleri için,+++

Editör: Kerim Öztürk