Son dönemde yapılan araştırmalara göre, uyku apnesi olan kişilerin, motorlu araç kazalarına karışma oranının son derece yüksek olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, yenilenen ehliyet yönetmeliğinde uyku apnesi ile ilgili yapılan önemli düzenlemeler hakkında bilgi aktardı.

Sabahları yorgun uyanan, yüksek sesle horlayan kişilerin uyku apnesi için sağlık kontrollerini yaptırması gerekiyor. Uyku sırasında solunumun sık sık durması ile kendini gösteren uyku apnesi, birçok sağlık sorununun nedeni olabileceği gibi gündüz uyuklamalara da yol açarak trafikteki sürücüler ve diğer kişiler için de önemli bir risk teşkil ediyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, “Sürücü belgesi alacak ya da yenileyecek olan kişilerin sağlık raporu almaları gerekiyor. Devlet ve üniversite hastanelerinden, özel tıp merkezlerinden, özel hastanelerden ve polikliniklerden rapor alınabiliyor. Aile hekimleri de rapor verebilir ancak gerekli durumlarda detaylı bir şekilde muayene edilmesi ve uzman görüşü alınması için hastayı sevk etmeleri mümkündür. Ehliyet için sağlık raporu verilirken detaylı değerlendirme yapılması önemli bir gereklilik. Bazı sağlık sorunları hem kişinin kendi hayatını hem de trafikteki diğer araç sürücülerinin ve yayaların hayatını tehdit edebiliyor. Dikkatle değerlendirilmesi gereken sağlık sorunlarından biri de şüphesiz uyku apnesidir” dedi.

Vücut Kitle Endeksi Yüksek Kişiler Daha Dikkatli Olmalı

Uyku apnesi ile trafik kazaları arasındaki bağlantının kesinleşmesiyle birlikte, ehliyet alırken veya yenilerken sürücülerin bu sağlık şartını karşılamaları hakkındaki farkındalığın yükseldiğinin altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Obezite, uyku apnesi için en önemli risk faktörlerinden biridir. Yapılan son düzenleme ile vücut kitle indeksi değeri 33 ve üzerinde olan kişilerden, herhangi bir şikâyet yaşamasalar dahi tüm gece polisomnografi yani uyku testi isteniyor. Tanıklı apne ve gündüz uyuklama hâli gibi şikâyetler yaşanması durumunda ise vücut kitle indeksi değeri kaç olursa olsun hastaların tüm gece uyku testi yaptırmaları gerekiyor. Bu noktada yaşanan şikâyetlerin önemsenmesi son derece önemli. Uyku apnesi hem kişinin kendisini hem de trafiğe çıkılması durumunda diğer bireyleri tehdit ediyor.”

Cumhuriyet üzerine bir kaç söz! Cumhuriyet üzerine bir kaç söz!

Önce Tedavi Sonra Ehliyet

Yeni düzenlemelerle birlikte uyku apnesi tedavisi görmenin sürücü belgesi almak için tercihten ziyade bir gereklilik hâlini aldığını belirten Dr. Merda Erdemir Işık, “Ağır ve orta derecede uyku apnesi olan ve gündüz uyuklama hâli tespit edilen kişiler tedavi görmeden sürücü belgesi alamıyor. Tedavi sonrasında uyku apnesinin kontrol altına alınıp tedavi edildiğinin belgelenmesi gerekiyor. Tedavi sürecinin başarısı da oldukça önemli. Tedavinin başarısının somutlaştırılması adına hastanın son 1 yılda en az 3 PAP cihazı kaydı inceleniyor. Değerlendirilen kayıt süresinin yüzde 70’inde gecede minimum 4 saat PAP cihazı kullanımının sağlanması ve hastanın uyku apnesi semptomları göstermemesi tedavinin başarılı olduğu yönünde yorumlanıyor. Uyku sertifikasına sahip en az bir doktorun ve kulak burun boğaz uzmanının dâhil olduğu üçlü heyet raporu isteniyor. Heyet raporunda hastanın uyku apnesinin şiddeti, tedaviden aldığı sonuç ve PAP tedavisine uyum sağlayıp sağlamadığı gibi faktörler değerlendirilerek ticari, resmi veya ambulans kullanımı için ikinci grup sürücü belgesi alıp alamayacağı belirtiliyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA

Editör: Kerim Öztürk