İskeçe Festivali'ne Türkiye'den giderek katılanlar ne eğlenmiştir ama!!! İskeçe Festivali'ne Türkiye'den giderek katılanlar ne eğlenmiştir ama!!!


“Merhabalar Sevgili Dostlar,
Bildiğiniz gibi 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece doğanın uyanışını, dirilişini, çiçeklenmeyi ve hayata şükran ritüellerini içeren Hıdırellezi kutlayacağız. Karadan Hızır’ın, denizden İlyas’ın buluştukları günü.
Hızır adı yeşilden gelir ki o yürüdüğü yeri yeşertendir. İlyas denizden rüzgarları taşır. Aslında kişinin kendi doğasına döndüğü akıl ve vicdanın buluştuğu gündür.
Evler önceden temizlenir ve havalandırılır. Hıdırellez günü Hızır’la birlikte gelen huzur ve bereketi korumak için temizlik yapılmaz. 
Hıdırellez günü erken kalkılır. Bugün ağaç kesilmez özellikle zeytin ve sedir gibi ağaçların fidanları dikilir ki dikenin de ömrü onlar gibi yeşil ve uzun olsun.

Parayla yiyecek satın alınmaz. 
Evlerde bahçelerde ne varsa paylaşılır. 
Birlik bütünlük ve paylaşma esastır.

Bugün yağan yağmurlarda ıslanmanın, Hızır ve İlyas’ın birleşmelerinden duyduğu sevinç altında bulunmak olduğuna inanılır.

Kaynatılmış taze otların suyuyla saç yıkamak, ısırgan otlarıyla sırt ovalamak, olumsuz tüm duygu ve düşüncelerden arınmaya yardımcı olur.

Hıdırellez sabahı evlerin tüm kapıları, pencereleri, kilitleri, cüzdan ağızları açılır. Kısmet açmak için genç kızların başında da kilit açarlar.
Yılın yanlızca bu zamanında havada şifalı bir çiğlenme olur. 6 Mayıs sabahına karşı şafakta kalkılıp bitkilerin üzerinden çiğ toplanır ve yıl boyunca damızlık adı verilen ilk maya için çiy süte bırakılır. Bazı yörelerde çiy yerine bir yaprak kuzu kulağı ya da ısırgan otu süte bırakılır ya da süte hiçbir şey katmadan gece kendiliğinden uykuya bırakılır.

Aynı şekilde bu çiy ile hamur da mayalanır ve yapılan ekmek hane halkı ve komşularla paylaşılır. Bir parçası da yıl boyunca bereket getirsin diye kilere bırakılır.

Dilekler ev bahçelerindeki pembe güllerin dibine ya maketleri, resimleri yapılarak ya da yazılarak 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece bırakılır, sabah şafak vakti kimse görmeden geri toplanır. (Evinizde ya da bahçenizde gül yoksa gül çiçeğini çizebilir. Yapraklarına dileklerinizi yazabilirsiniz. Gecenin enerjisini alabilecek, gözden uzakta, dışarıda bıraktığınız çizim ve dileklerinizi şafak vakti alabilirsiniz.)
Gül, özellikle Pembe gül kalple ilişkilendirilir. Enerji düzeyinden baktığımızda kalp çakrasıyla bağlantılıdır. Tüm varlıklara duyulan, koşulsuz sevgi ve şefkat, bolluk ve bereket bir şuurdur. Kalp açık ve dengede olsun ki, alma ve verme gerçekleşebilsin.

Diğer bir uygulama ise, kurdele ya da çaputları çok yüksek ulu ağaçların ulu dallarına asmaktır. Evinize ya da balkonunuza yakın böyle bir ağaç varsa onun dallarına da dileklerinizi asabilir, şafak vakti alabilirsiniz.

Ayrıca gece dilek dileyerek bahçeye taşlar da konulabilir, sabah erken kalkıp taşlar alınmalıdır. Taşların altında uğur böceği bulunursa o dileğin gerçekleşeceğine inanılır.
O gün dört yapraklı yonca bulmak o yılın bereketli geçeçeğine, bulan kişinin kısmetinin açılacağına inanılır.

Söğüt dalı ya da yaprakları bereket ve sağlık getirmesi için evlerin kapılarına asılır.
??
Solunuza da
Yolunuza da
Hep bahar yüzlü 
ve sıcak yürekli insanlar çıksın.

Hıdrellez, kendimizi ve içinde yaşadiğımiz Dünya'yı yeniden keşfetme günüdür.
Herkese kutlu olsun...”(Alıntıdır...)

Editör: SEFA BUĞRA ŞENEL