Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin yaptığı açıklama sonrasında hakkında açılan davaya devam edildi. Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında Başbuğ'un beraatine karar verilmesini talep etti. Esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yapan İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "Geçen celse müvekkilimiz ayrıntılı olarak savunmasını yapmıştır. Müvekkilimiz atılı eylemleri işlememiştir. Beraatine karar verilmesini talep ediyoruz." dedi. Beyanların ardından kararı açıklayan mahkeme, Başbuğ'un eyleminin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraat kararı verdi.

İlker Başbuğ'a beraat

DAVANIN GEÇMİŞİ

İlker Başbuğ'un, FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin, "26 Haziran 2009'da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın." şeklindeki açıklamaları sonrasında hakkında, "zincirleme şekilde kamu görevlilerine hakaret" suçundan dava açılmıştı. Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmanın ardından açıklama yapan Başbuğ, "Anayasamıza göre Genelkurmay Başkanı aynı zamanda TSK'nın komutanıdır. 2008-2010 dönemine baktığımızda TSK'ya karşı yürütülen komploların en yoğun olduğunu hepimiz hatırlıyoruz. Bu dönemde yaşadığımız komplolara ilişkin Silahlı Kuvvetlerin komutanı olarak eğer ciddi bazı endişelerim var ise bu ciddi endişeleri ifade etmek benim sorumluluğumdur." ifadelerini kullanmıştı.

4 SAVCI YARARLANDI

Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma! Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma!

26 Haziran 2009 günü CMK'nın 250. maddesinin 3. fıkrasında bir değişiklik yapıldığını kaydeden Başbuğ şunları söylemişti: "Bu değişiklik her şeyden evvel Anayasa'nın 145. maddesine aykırıydı. Ayrıca bu değişikliğin zamanlamasına ve bu yasa değişikliğinden kimlerin faydalandığına baktığımız zaman ilk faydalananlar FETÖ'nün 4 azılı militan savcısı çıkıyor. Bunlar Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Murat Yönder. Seçen ve Öz firarda. Yasa değişikliği 26 Haziran 2010'da yapılıyor. Bu FETÖ savcıları daha yasa değişikliği çıkmadan ve yürürlüğe girmeden 24 Haziran 2009'da bir yazı imzalıyorlar ve bu yazıyla Albay Dursun Çiçek'i 30 Haziran 2010'da şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırıyorlar. Biz bunu nasıl izah edeceğiz? Kimseyi suçlamıyorum. Benim bütün istediğim bu yasa değişikliği teklifini ilk gündeme getiren, bu yasa değişikliğini kaleme alan kimlerdir? Bunlar incelensin."

ŞİKAYETLERİNİ GERİ ÇEKTİLER

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve AK Parti milletvekilleri Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın ile eski milletvekilleri Yahya Doğan, Mehmet Ceylan, Abdurrahman Müfit Yetkin, İlker Başbuğ ile CHP Milletvekili Dursun Çiçek hakkında açılan davalarda şikayetlerini geri çekmişti. Bakan Bozdağ ile Elitaş, Aydın, Doğan, Ceylan ve Yetkin, avukatları Hüseyin Aydın aracılığıyla verdikleri dilekçelerde, dava konusu ithamların muhatabının Bozdağ ve diğer müştekiler olmadığını ifade etmişlerdi.

MİLLİ GÜÇLER FETÖ’YE KARŞI YAN YANA DURMALI

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un FETÖ’nün siyasi ayağı açıklaması üzerine yaşanan tartışmada, Eski TBMM Başkanvekili ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan milli güçlerin FETÖ ile mücadelede yan yana durması gerektiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İlker Başbuğ’u görüşmeye çağırmasını, Ak Parti milletvekillerinin de Başbuğ’u şikayet dilekçelerini geri çekmelerini istemişti.

Hasan Korkmazcan, 11 Şubat 2020'da Aydınlık'a yaptığı açıklamada, "FETÖ’nün öncelikli hedef aldığı TSK ve onun en üst düzey komutanlarından biri olarak İlker Başbuğ, FETÖ’nün mağdurlarındandır. Böyle bir kimliğin yeniden kamu vicdanında mağdur konumuna sokulması yanlış bir değerlendirmedir. Dikkatsiz yapılmış açıklamalar üzerine dikkatsiz alınmış kararları yarıştıracak bir dönemde değiliz. Milli güçlerin birlik mevzilerini pekiştirerek ülkemizin etrafında oluşturulmak istenen düşman çemberini kırmalıyız. Sınır ötesindeki ve Mavi Vatandaki Mehmetçiğimizin arkasında topyekun bulunmamız, düşmana verilecek en caydırıcı mesajdır. AK Partili milletvekilleri, Başbuğ’la ilgili şikayet dilekçelerini geri çekmelidir. Bu, FETÖ’nün önümüzdeki süreçte ortaya koyabileceği provokasyonlara karşı en önemli yanıt olacaktır."

Editör: Kerim Öztürk