Kahramanmaraş merkezli iki deprem 10 ilde 6 bin 217 konutu yıktı, binlerce canımıza mal oldu. 'Deprem ülkesi' olarak anılmamıza rağmen yıllardır sorulan 'depremlere ne kadar hazırlıklıyız', 'binalarımız ne kadar güvenli' soruları maalesef olumsuz cevap buldu.

1999'da Gölcük merkezli deprem felaketinin ardından deprem bilinci artarken yapılan yönetmelik değişimleriyle 2001'den itibaren üretilen binalarda depreme dayanıklılık ön plana çıkmıştı.

10 İLDEN 8'İNDE HANELERİN YARISINDAN FAZLASI YENİ BİNALARDA

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması'na göre depremden etkilenen 10 ilin 8'inde hane halklarının en az yarısı 2001'den sonra inşa edilen binalarda yaşıyor.

Depremden en fazla etkilenen şehirler olan Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa'da ikamet edilen binanın inşa yılına göre hanehalkı oranı şöyle:

Bu şehirlerde bulunan hanehalkı sayılarını da göz önünde bulunduralım: Adana'da 632 bin 875, Gaziantep'te 522 bin 947, Hatay'da 449 bin 151, Şanlıurfa'da 411 bin 421, Diyarbakır'da 394 bin 867, Kahramanmaraş'ta 311 bin 458, Malatya'da 230 bin 499, Osmaniye'de 156 bin 199, Adıyaman'da 155 bin 300, Kilis'te ise 40 bin 20.

TÜRKİYE ORTALAMASI YÜZDE 47.4

Türkiye ortalamasında hanehalklarının yüzde 47.4'ünün ikamet ettiği binaların 2001 sonrasında yapıldığını hatırlatıp; 8 ilde ortalama üstünde yeni binalarda ikamet edildiğini belirtelim.

Ayrıca ülke genelinde en çok yeni binada ikamet edilen 10 şehir arasında, depremden etkilenen Şanlıurfa altıncı, Kahramanmaraş ise onuncu sırada bulunuyor.

Büyük bir deprem olması beklenen İstanbul'da ise 2001 sonrası yapılan binalarda oturanların yüzde olarak oranı 45,7. Yani depremden etkilenen 10 ilden sadece Adana'ya göre daha yüksek.

Editör: Kerim Öztürk