8 Ağustos'ta bir PKK kongresi olacak. Çok sayıda ülke de buraya muhtemelen temsilci gönderecek.

Tahminim o ki örgüt, YPG'nin sözde orduya dönüşmesi ile beraber artık gerilla savaşının bittiğini ilan edip sözde Türkiye kürdistanı için kent yapılanması ve siyasi örgütlenme konusunda yeni kararlar alacak.

Anlaşılan o ki "sivil anayasa" adı altında Türkiye'ye federatif yapı olun baskısı bu sebeple yapılıyor batıdan.

Kamuoyuna da bu "kapsayıcı anayasa, PKK sorununa kökten çözüm" diye satılmaya çalışılacak.

Tıpkı Apo'nun meşhur Nevruz mektubunda örgüte "Suriye'de ABD bizi ordu haline getirecek, oraya gidin" telkininin, kamuoyuna "PKK silah bırakıyor, analar ağlamayacak" diye yutturulması gibi.

Muhafazakar kitleye "yeniden Osmanlı oluyoruz", muhalif kitleye ise "kürt sorunu artık bitiyor" diye pazarlanacak bu süreç.

Sözde Türkiye kürdistanının, konvansiyonel bir savaşa dönüşmeden, Türkiye Federasyonu yapısı içinde "eyalet" şeklinde kurulması, planın temeli. Bunun için de anayasanın ilk 4 ve 66. maddeleri mutlaka değişmeli.

Türkiye bu tarihten önce geniş çaplı bir operasyon başlatırsa dengeler değişir.

Harekete geçmeye hazır çok sayıda PKK, FETÖ hücresinin yanı sıra, kaçak ve sığınmacı görünümünde ülkeye yerleşmiş IŞİD türevi Selefi hücreler de mevcut.

Kurt kapanının üzerinde oturuyoruz.

Derhal kaçak ve sığınmacıların -gerekirse zorla- gönderilmesi, YPG'ye karşı top yekün yıkıcı bir operasyon ve PKK uzantısı siyasi parti ve STK'ların kapatılması şart.

Hiç iç açıcı değil durum...

Musa UÇAN

Editör: Kerim Öztürk