AKP iktidarı ile ülke kaostan kaosa girmeye devam ediyor. AKP iktidar ile Türk milleti tarihinde hiç unutamayacağı ilkleri diyebileceğimiz rezaletleri yaşadı ve yaşıyor. Bu iktidar sayesinde Televizyonları açmaya ve gazeteleri okumaya korkar hale geldik. Gün yok ki şehit cenazeleri gelmesin, bombalamalar patlamasın,  ihanetler ve hukuksuzluklar duyulmasın. Ordu, emniyet, yargı, bürokrasi AKP politikaları sonucu kevgire dönmüş durumda.

Bütün bunlara rağmen 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında “biz yanıldık Allah bizi affetsin, milletimiz affetsin” diyorlar. Hatadan dönmek bir erdemdir. Bunca şehit kanına, haksızlıklara, hukuksuzluklara, sürgünlere rağmen…

İktidara; muhalefet ve sivil toplum örgütleri de bu sıkıntılı süreçte tam destek verdiler vermeye devam ediyorlar.  Peki; başarabilecekler mi?

Sanmıyorum.

AKP iktidarı ve onun kaburgasını oluşturan Memur-Sen endeksli bürokrasinin cemaat -tarikat mantığından çokta farklı olmadığını birazcık bürokrasiyi bilenler ya da bürokrasiye işi düşenler rahatlıkla göreceklerdir.

Ülke yangın yerine dönmüş, hergün şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor. Bürokrasiye hala AKP zihniyeti kendi militanlarını yerleştirerek sözüm ona “dindar nesil” aslında “kindar nesli” doldurmaya son hızla çabalamaktadır.   

Ne şehit cenazeleri ne askere, polise, yargıya kurulan kumpaslar ne de haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan milyonların derdi onların umurunda bile değil.

Milletleşme sürecini anlayamayan, Türk milletine karşı kuşatıcı bakış geliştiremeyen etnisite arızalı AKP iktidarı, bu millette sadece kan ve gözyaşını yaşattı ve yaşatmaya devam edecektir.

 Zihniyeti sakat bir iktidar ile karşı karşıyayız. Adalet mülkün temeli iken bu iktidarla adalet; AKP yandaşlarına ulufe dağıtan, taraftarlarına kadrolaşmayı sağlayan, diğer grupları sürgün eden, görevden alan ve cemaat ile bölücülere ne ” istediler de vermedik” diyen bir araca dönüşmüştür.

Türk milletini kuşatmaktan, onun haklarını korumaktan aciz bir iktidar var karşımızda. Feto terör örgütüne olağanüstü hal yasalarından yararlanarak her türlü – militanlarından, sempatizanlarına, onların menkul ve gayrimenkullerine kadar- mücadeleyi sürdürürken PKK canilerine, onların arpalığa ve teröristlerin gelir kaynağına dönüştürdüğü belediyelere el koymamasının izahını kim yapabilir?

AKP iktidarı, Türk milletinin yaşadığı sıkıntıları ve tehlikeleri hala kavrayabilmiş değildir. Askeri liselere, harp okullarına Feto militanları yerleşiyor aynı militanlar hükümetin içine, bürokrasinin her kademesine de yerleşiyor. İktidar suçu askeri liselerde, Harp okullarında, Türk ordusunun hiyerarşisinde arıyor. Yani kumpası kuranlara değil devletin kurumlarına saldıran bir AKP zihniyeti var karşımızda.

Ülkeyi bölmeye çalışan iki büyük tehlike(Feto terör örgütü ve PKK)ile bu iktidarın kol kola yürüdüğünü ve bu hainleri büyüterek bugüne getirdiğini unutmayalım. Ülkede yaşanmakta olan bütün olaylarının müsebbibinin bu iktidar olduğunu bir an için unutma gafletine düşmeyelim.

AKP iktidarı başta olduğu sürece ülke korkarım ki bölünme sürecine kadar gider. Dolayısıyla muhalefet ve sivil toplum örgütleri iktidardan medet bekleme gibi bir hataya girmemelidir.

AKP iktidarı ile bu devasa problemler çözülemeyeceği gibi halihazırda var olan CHP ve MHP gibi miadını doldurmuş etkisiz elemana dönmüş yönetim zihniyetleri ile de bu uçurumdan kurtulamayacağımız da aşikârdır.

Türk milleti; bekasına direk yönelen bu büyük tehdidi sen-ben kavgasına girmeden yeniden organize olarak ortadan kaldırmak zorundadır. Kurtuluş gücünü kendisinde bulamayan, bunu başkasına havale eden anlayış Türk odaklı bir yaklaşım olamaz. Var olan yapıları temsil eden arkaik zihniyetlerle bir arpa boyu yol alamayacağımızı artık anlamak zorundayız. Kendisine, çevresine bile faydası olmayan, hiçbir etkinliği kalmamış demode yapılara büyük ülküleri yüklemek abesle iştigaldir.