1-İleride ''Biz kimin çocuğuz?'' sorusuyla karşılaşmamak için de onların şecerelerini bile bularak bir yere kaydettirmiş.
Çocukları sağlık durumları ve yeteneklerini göre çeşitli sınıflara ayırmış. ''Sen matbaacı, sen terzi olursun'' demişti.
2-Terziliği öğrenen çocuklar, askerlerimize artık kaput (elbise) bile dikmeye başlamışlar. Matbaacılık öğrenenler de, Sarıkamış'ta ''Varlık'' adlı 15 günde bir yayınlanan bir gazete çıkarmışlar.
3-Bu gazete bir bakıma Milli Mücadele'nin sesi oluyor.
Hem halkı bilinçlendiriyor, hem de yüreklendiriyormuş. Bir tarafta Kurtuluş Savaşı veriliyor, diğer tarafta da bu çocuklar gazete çıkarıp, karanlıkla-cehaletle savaşıyorlar.
4-Yetim çocuklar cılızlıktan kurtulup, iyileşmeye başlayınca adları da ''Gürbüzler Ordusu'' olmuş.
Bu konu çok manüpüle edildiği için doğrusunu öğretme zamanı gelmişti.
Karamanlı Kazım Karabekir'i tanıyalım.
fikriyat.com
Kazım Karabekir’in bakımını üstlendiği Gürbüz Çocuklar Ordusu
Haberin devamı için tıklayınız.
5-Kızı Timsal Karabekir: Babam Karabekir, Ermeniler tarafından ebeveynleri öldürülmüş, ortada kalmış yetim Türk çocuklarına sahip çıktığı gibi, yetim Ermeni çocuklarına da sahip çıkmış, Trabzon'daki Ermeni Yetimhanesi'nde onları da himayesine almıştı.
