28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde partilerini temsil edecek adaylar belli olmaya başladı.

FETÖ tertipleri döneminde Taraf gazetesi yazarlığı yapan ve 2020’de CHP’de Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Yüksel Taşkın İzmir 1. sıra adayı… Taşkın, 2008 yılında verdiği bir röportajında Kemalizm’i “ırkçı” ve “dışlayıcı” söyleriyle hedef almıştı.

Ancak İzmir’de Taşkın dışında dikkat çeken bir isim daha var; CHP’de İzmir 2. Bölge 1. sıradan listeye giren Gökçe Gökçen

Peki Gökçe Gökçen kimdir?

ökçe Gökçen TESEV ve Alman vakıflar ile ilişkileri ile öne çıkıyor.

Ayrıca Sevr’in 100’üncü yılında hazırlanan Türkiye karşı metne imza atan Avrupalı Genç Sosyalistlerin 2015 yılında başkan yardımcısı olarak dikkat çekiyor.

Veryansın Tv’den Yılma Başar Korkmaz ve Güralp Coşkun, 2020 yılında CHP Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Gökçe Gökçen’in siyasi geçmişini detaylarıyla kaleme almıştı.

Yazıdaki ilgili bölüm:

KİMDİR GÖKÇE GÖKÇEN?

CHP’nin de sitesinden erişebileceğiniz şekilde 1991’de İstanbul’da doğmuştur. Galatasaray Üniversitesi/Hukuk bölümünden mezun olmuştur. Yurtdışında bulunarak eğitimini devam ettirmiştir. İyi derecede İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Bilgi Üniversitesi’nde İnsan Hakları Hukuku yüksek lisans tezi vermiştir. Bunun doğrultusunda Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilmiştir. Fakat toplumsal düzlemde sicili göründüğünden daha kabarıktır.

Aynı Avrupalı Genç Sosyalistler 6-9 Nisan 2017’de Duisburg/Almanya’da gerçekleşen CTP gençliğinin de katıldığı, iki yılda bir düzenlenen, kongresini düzenledi. Kongrede alınan kararlardan Kıbrıs ile ilgili olan aynen şu şekildeydi:

“BM parametreleri altında iki toplumlu, iki bölgeli, tek uluslararası kimlikli, federal bir çözüm!” Karar ayrıca milliyetçilik, şovenizm ve popülizmin adadaki toplumları yaralayıp güven eksikliği yarattığına dikkat çekiyordu. Aynı zamanda uluslararası “tüm aktörlere” çağrı yapan YES, Avrupa’nın bölünmüş son başkentini birleştirmeye kararlı olduklarını belirterek “Kıbrıs’ta Barış Engellenemez!” sloganlarını attı. Binlerce Kıbrıs Türkü adadan göç etmek zorunda kaldı ve on binlerce Kıbrıs Türkü öldürüldü. İşte federalizm, işte bahsettiğiniz Türk Milliyetçiliği! Batı emperyalizmi ve Kıbrıs’taki işbirlikçi siyasilerin tezlerinin savunulması da Avrupalı Genç Sosyalistler ile Gökçe Gökçen’e kaldı.

Aynı Gökçe Gökçen SODEV üyesi. Hatırlanacaktır ki SODEV kurucusu ve onursal başkanı Ercan Karakaş “Yetmez Ama Evet”e imza atmıştı. CHP Üsküdar Üyesi olan Erol Kızılelma da SODEV eski başkanı. Kendisi de “Yetmez Ama Evet” imzacısıydı. Ergenekon Davası derinleştirilsin dediler! SODEV, 2018 yılında Yerel Yönetimler Sempozyumu düzenledi ve konuşmacıların arasında TESEV başkan yardımcısı Murat Güvenç ile TESEV’de İyi Yönetişim Programı’nda çalışan Fikret Toksöz de bulunmaktaydı. Hani George Soros’tan 2 milyon dolar aldık diyen Can Paker’in başkanı olduğu TESEV… Hani Kemal Kılıçdaroğlu’nun da üye olduğu TESEV…

Aynı SODEV Öcalan’ın heykelini dikeceğini söyleyen Selahattin Demirtaş’a “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü” verdi. Ödül salonunda bulunanlar da oldukça manidar: Pervin Buldan, Saruhan Oluç, Feliz Kerestecioğlu, Elif Bulut, Şerdil Dara Odabaşı, Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu, Arzu Çerkezoğlu, Gülseren Yoleri…

Gökçe Gökçen’in Instagram’da 6 Eylül 2018 tarihinde yaptığı paylaşımda şunu belirtmişti: “Partimizin insan hakları alanındaki politikaları belirlerken ve çalışmalarını yönetirken tabanda örgütlenme ve bilgi akışını önemsediğimiz gibi sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alındığı katılımcı bir yöntemi de hayati buluyoruz. Bugün bu kapsamda İstanbul’da İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nı ziyaretlerde bulunduk. Bizleri ağırlayan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’ye, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ve Mazlum-Der Başkanı Ramazan Beyhan’a, toplantılarımıza katkı sağlayan Beyoğlu İlçe Başkanımız Bekir Özcan’a, Fatih İlçe Başkanımız Soner Özimer’e, İstanbul İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcımız Saniye Yurdakul’a emekleri için teşekkür ederiz.

Gökçe Gökçen’in teşekkür ettiği ve birlikte katılımcı yöntemi önemsediği İHD ve Mazlum-DER’i incelemekte fayda var. Dönemin İHD Başkanı Hüsnü Öndül, İHD Diyarbakır Başkanı Muharrem Erbey, İHD aktivisti Şaban Dayanan “Yetmez Ama Evet”e imza atmıştı. Kurucularından Adalet Ağaoğlu PKK yanlısı politika izlediğini belirterek istifa etmişti. Ayrıca “Türkiye’de soykırımın inkârının, ülkede nasıl anti-demokratik, düşünce özgürlüğü karşıtı, nefret suçlarına zemin hazırlayan ve insan haklarını ihlal eden bir ortam yarattığının en yakın tanıkları olarak, İsviçre Adalet Bakanlığı’na, İsviçre mahkemesine tanınan AİHM kararına itiraz etme hakkını kullanmasını desteklediğimizi bildiren bir mektup gönderdik.” şeklinde Batı emperyalizminin yalanı olan Ermeni Soykırımı adlandırmasına da sahip çıkmıştı.

Gökçe Gökçen katılımcı bir yöntemi tertip ederken emperyalist yalanları, vatanseverleri içeri atan işbirlikçi, Fethullahçı ve PKK’lı kanalları başat faktör olarak belirlemişti. Vatanseverler haksız ve Batıcı kanallar vasıtasıyla hapse atıldığında sanırım Gökçe Gökçen bizimle birlikte Silivri duvarlarına dayanmamıştı, Heinrich Böll Vakfı ile katılımcı demokrasi (!) geliştirmekteydi. O konuya yazının ilerleyen bölümlerinde değinilecektir.

Mazlum-Der eski başkanı Faruk Ünsal çözüm sürecinin devamlılığının hayati olduğunu belirtmişti. Mazlum-Der kurucularından Cihangir İslam, TBMM’de türban şokunu yaşatan Merve Kavakçı’nın eski eşi. Şu anda HDP Milletvekili olan ve 2007-2009 yılları arasında Mazlum-Der genel başkanlığı yapan Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mazlum-Der genel yönetim kurulu üyeliği yapan ve HDP’li Kars Belediye Başkanı olan Ayhan Bilgen ve TESEV’de çalışmalar yapmış, Davutoğlu’nun danışmanlığını yapmış, AKP’den Ağrı Milletvekili adayı olmuş, İHGD, İHAD  ve Mazlum-Der üyesi olmuş Yılmaz Ensaroğlu da aynı şekilde “Yetmez Ama Evet”e imza atmıştı.

Gökçe Gökçen’in yaşam kompozisyonunda öyle bir uyum var ki hiçbir zaman PKK terörüne yahut irticai terör yapılanmalarına karşı kelam etmemekte istikrarlı. Hedefte Türk Silahlı Kuvvetleri, vatansever ve ulusalcı grup bulunmakta. Vatanseverleri hapse atan bütün gruplar ile katılımcı bir yöntem denenebiliyor. Omedya’nın haberine göre CHP’nin geleceğinde etkili olması beklenen 8 genç siyasetçi arasında Gökçe Gökçen de zikredilmekte, neden olmasın çünkü uyum oldukça yüksek…

23 Kasım 2014 tarihinde bir çalıştay düzenleniyor, adı da Dünyayı İşgal Et! Çalıştayın moderatörü, CHP Gençlik Kolları Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Gökçen Gökçen. Davetlilerin arasında Tunus Arap Baharı aktivisti Kais Bouazzi. Slobodan Milošević tarafından kurulan Otpor bakiyesi Canvas önderliğinde Orta Doğu’da ve Kuzey Afrika’da Amerikancı Turuncu Darbeler gerçekleştirildi. Gelin görün ki tesadüf Arap Baharı aktivisti Bouazzi CHP çalıştayında. Gökçe Gökçen de moderatör; o dönemde 23 yaşındaydı, güzel bir staj sanki.

17 Kasım 2019 tarihinde Gökçe Gökçen’in bir tweetine rastlamaktayız: “Heinrich Böll Stiftung Derneğinin düzenlediği konferansta popülizme karşı siyasetin tepkisini konuştuk. Umutsuzluğa karşı umudu örgütlemek, başka bir düzenin mümkün olduğunu kanıtlamak zorundayız.

Umutsuzluğa karşı umudu örgütlemek… Güzel kompozisyon fakat mayası pek tutacak gibi görünmüyor, emperyalistlerce öldürülmüş Necip Hablemitoğlu’ndan, derneği biraz inceleyebiliriz. Dernek BND’nin casusluk faaliyetleri için en çok kullanılanlardan. Hablemitoğlu şu cümleyi kurmaktadır: “Ülkemizde en aşırı sağdan en aşırı sola, ikinci cumhuriyetçilerden etnik bölücülere uzanan çizgide, ortak paydası Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı olan tüm birey ve örgütleri bir araya getirme, ortak platformlar oluşturma çabası içinde görünen bu vakıf, Türk istihbarat kuruluşları nezdinde dikkat çekmemek için de, özellikle espiyonaj faaliyetleri dışında tutulan normal bir Türk vatandaşını temsilci olarak göstermektedir… Böll Vakfı, bu kapsamda, Türkiye karşıtı tüm etnik, ideolojik ve dinsel yapılanmaların yanı sıra, Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı, Protestan ve Katolik Kilisesi Akademileriyle yine bunlara bağlı haber ajansları ve diğer medya kuruluşlarıyla koordineli organik ilişki içindedir.

Ayrıca sadece 1999 yılı için 67 milyon mark Alman Devleti’nden fon alınmıştır. Enteresan bir şekilde Böll Vakfı’nın desteklediği ve birlikte iş yaptıkları arasında İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der, Türkiye İnsan Hakları Vakfı bulunmaktadır. Vakfın etkinliklerin birinde “kendi devletini ihbar anketi” formu dahi dağıtılmıştır. Vakıf öncülüğünde azınlık hakları ile ilgili konferanslar yapılmakta ve daha nicesi… Detaylarını ve diğer vakıfları da incelemek isteyenler Necip Hablemitoğlu’nun Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası’nı okuyabilir.

Çok değil, bundan 15-20 yıl sonra tamamıyla CHP yönetiminde göreceğimiz insanlardan Gökçe Gökçen; İHD, TİHV, Mazlum-Der, TESEV, HDP, Yetmez Ama Evet kitlesiyle ilişkilerini geliştiriyor. Anlaşılıyor ki ciddi manada CHP merkezine hazırlık yapılıyor.

Türkiye’nin geleceği için Kavala üflemenin yeterli olduğunu düşünenlerin karşısında Türk Milleti ve vatanseverler ile olacağız.

Yazının tamamı için tıklayın:

Gökçe Gökçen kimdir, tanıyalım… Sevr’in CHP Başkan Yardımcısıyla ne ilgisi var?

Kaynak: Veryansın Tv

Editör: Kerim Öztürk