Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına
 Dağlarda ki o teröristler uzaydan gelmedi. Devlete meydan okuyan onbinlerce masum insanı katleden ellerinde şehit askerimin, polisimin, öğretmenimin, kundaktaki masum bebeklerin, durakta otobüs beklerken parçalanan yavruların kanı ölümünden sorumlu olan dünyanın en kanlı kahpe kalleş taşoren, emperyalistlerin maşasını barışın tarafı olarak bu millete dayatamazsınız. Bu dayatmanın karşısında yüreği merhamet dolu insanlık sevgisi dolu sanatçı Mustafa Yıldızdoğan ve ozanımız Ümit Ateş'in yüreğinin sesini linç vasıtası haline getirmeniz bir art niyeti iki yüzlülüğün suç üstü yakalanmış halidir. Kan dökene, eylem yapana kin kusmuyor, infial eden sözlerin sahibine iftira ve linç girişiminiz Türk milliyetçilerini sindiremeyecektir. Mustafa Yıldızdoğan'lar ve Ümit Ateş'ler bir değildir, milyonlardır. Çukurca karakolunda kalleşçe, kahpece şehit edilen mehmetçiğin feryadının sesi Mustafa Yıldızdoğan ve Ümit Ateş'in sazının tellerine ve diline düşmüştür. Bu ses Türk milletinin tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek dil olarak kardeşçe yaşamanın beyanıdır. Şartlar bizi milli ve mukaddes değerlerimizi, vatanımızın birliği için bedeller ödemek zorunda bırakırsa emri şehitlerimizden, başbuğumuzdan hareketin lideri Devlet Bahçeli'den alır bedel ödemekte sınır tanımayız. Bu ülkede yükselen kardeşlik feryadına birlik bütünlük bülbül seslerine değil, ayrık otlarına, baykuşlara, katillere itibar etmek bu ülkenin sonunu felakete götürür. Biz asla karıncayı incitmeyiz, "yaradılanı severiz yaradandan ötürü" ama bölücülerle Türk milletiyle uğraşanlarla mücadelemiz kıyamete kadar sürecektir. Ülkücülerden hiç kimse korkmasın, sadece zalimler, kahpeler, kalleşler, kardeş kanı dökenler korksun. Biz sevgi için geliyoruz. Ümit Ateş'lerin kardeşlik feryadını yüreklerinin sesini fitne ateşinize kurban etmeyin. 
PKK 30 senedir vatanın birlik ve bütünlüğünü milletin geleceğini tehdit ederek kan döküyor. AKP 10 senedir o gençleri dini ve milli değerlerle buluşturmalı, bataklığı kurutmalıydı. Devlet otoritesini tesis etmeli, teröre mani olmalıydı. Bunun için bir 10 sene daha beklersek herhalde o zaman sırasıyla satanistlerle, uyuşturucu kullananlarlada bir terslik olmasın diye barışmı imzalayacağız? Malımız mülkümüz paramız çalınmasın diye hırsızlarlada anlaşmamı imzalayacağız? Bu millete evrensel değerleri sunanların hukuk devleti anlayışı bu mudur? Suçluyla, yılanla, ayıyla yatağa girmek, barışmak, bu mudur hukuk devleti anlayışınız? Bu mudur basın özgürlüğünüz? Mazlumların, gariplerin, ocağı batanların yanında olacağınıza kan dökücülerin yanında Ümit Ateş'e linç girişiminde bulunuyorsunuz. Siz önce kanlı terör örgütünün suçlu olduğunu, mahkum edilmesi gerektiğini adam gibi tavrınızı ortaya koyunuz. Ülkücüler yapmaya, inşaa etmeye, gönül kapılarını çalmaya, kardeşliği, sevgiyi, muhabbeti tesis etmek için vardırlar. 

Öcalan'la anayasa pazarlığı, başkanlık pazarlığı, yapılmasına ses çıkarmayın ve dayatılan herşeyin ülkücüler tarafından kabul edilmesini mi bekliyorsunuz? Ülkücüler asla omurgasız, ilkesiz, ülküsüz ve ülkesiz olamazlar. Niçin bu katilleri ABD'de olduğu gibi ipte sallandırılmalı diyemiyorsunuz? ABD'nin düşmanı usame bin ladin, saddam, kaddafi, esad, zalimde öcalan ve PKK'lı katiller bu ülkenin barışan tarafı mıdır? Barış Diyarbakır'da olmayan Türk bayrağı mıdır? Barış Türk milletinin anayasadan silinmesi midir? Yani Türkle savaş PKK ile barış mıdır? ABD israil PKK'yı esada karşı irana karşı hazar havzasında yeniden müslüman kanı döktürmek için suriye'ye çekme plan ve iddiaları etrafta dolaşıyor. PKK'nın bu ülkede ki batırdığı ocaklar karşısında taltif ve takdir edilerek yeni bir taşorenlik görevi olarak suriye'de, kafkaslar'da, iran'da, hazar havzası'nda müslüman kanı akıtmak, daha nice ocaklar söndürme planları nasıl bir barıştır. Asıl barış bu ülkede PKK'lı katillerin cezalarını çekmesi, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlanması, devlet otoritesinin tesisi, binlerce yıllık kardeşliğin sonsuz kadar yaşatılmasıdır. Barış'ı istemeyen, kan dökülmesini isteyen ancak PKK gibi cani ölüm şebekeleridir. Ellerinde en vahşi öldürme silahları bulunanları hala bunlarla dağda, bağda dolaşanları masum Türk milletine barışçı olarak takdim eden o maskeli yüzler mutlaka birgün ortaya çıkacaktır. Biz bu ülkenin değil insanlarını böceklerine, taşına, toprağına sevdalıyız. Bu sevdayı işbirlikçiler, maşalar, taşorenler, taşnak ve asala çetelerinin devamı olanlar anlayamaz.
HABERALP.COM
Editör: TE Bilisim