CHP’de genel başkanlık seçimi var. Mevcut Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve felsefe profesörü Örsan Öymen’in aday olması bekleniyor.

Kılıçdaroğlu ile 2011 seçimlerinde gelişen gazeteci-politikacı ilişkisi çerçevesinde bir hukukumuz var. Öymen ile bir yemekte yan yana oturup sohbet etmişliğimiz var. Özel ile hiç karşılaşmadım.

Şu kadarını söylemeliyim ki CHP’deki genel bakanlık seçimine, kişiler üzerinden değil, ilkeler ve CHP’nin tarihî rolü üzerinden bakıyorum.

Şehitlere vefa bu mudur? Şehitlere vefa bu mudur?

***

CHP kurultayı öncesinde, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Atatürk’ten Sonraki CHP (Çağı Yanlış Okumanın Serüveni)” adlı kitabının üçüncü baskısı çıktı.

Kitap yayınlanmadan önce Yaşar Nuri Hoca’nın oğlu Mustafa Tahir Öztürk, benden kitapta yayınlanmak üzere geniş bir makale istedi.

“Yaşar Nuri Öztürk’ün Reddedilen Panzehiri” başlıklı makalem, Yeni Boyut Yayınları arasına çıkan kitabın sonunda ek olarak yayınlandı.

***

Yaşar Nuri Hoca, CHP milletvekili iken kendisine yöneltilen parti içi eleştirilere cevap verirken "İslam dinini istismar edenin bu istismarına karşı çıkmak ve bunun için de dini söylemler kullanmak din istismarcılığı değildir. Ne yazık ki Türk solunun böyle bir anlayışı var. Biri, bir zehir üretiyor. Milletin damarına bu zehri şırınga ediyor. Biri de çıkıp bir panzehir üretiyor. Panzehir nereden üretilir? Elbette zehirle aynı yerden üretilir. Şimdi kalkıp her ikisinin de milleti zehirlediğini iddia edebilir misiniz siz? Biri zehir zerk ediyor, diğeri de o zehir bu bünyeyi öldürmesin diye panzehir veriyor. Bu ikisi aynı kefeye konabilir mi? İşte Türk solunda ne yazık ki bu kavrayış hâlâ gelişemedi. Bir de liberal denen, emperyalizmin içerideki adı konmamış uşaklığını yapan birtakım sözde aydınlar yapıyor bunu. Onların ne ilkesi, ne şahsiyeti var" demişti.

Deniz Baykal’a “Yaşar Nuri Öztürk ile neden devam etmediniz, neden partide tutamadınız?” diye sorduğumda "Sayın Öztürk'ün değerli bir İslâm bilim adamı olduğuna inanıyorum. Onun tezleri gerçekten önem taşıyor. İslâmiyeti hurafeden, istismardan kurtarmak ve İslâm'ın gerçek değerine, Kur'an'a yansıyan değerine sahip çıkmak yolundaki anlayışını çok önemli ve çok değerli buluyorum. Gelecekte de bunun büyük önemi olacaktır. Siyaset ise başka bir alan..." diye cevap vermişti.

Sözün özü, mızraklarının ucuna Kur'an sayfaları geçiren AKP'nin din istismarına, ancak Kur'an'ın özü ile karşı çıkılabilirdi. Fakat CHP’nin bünyesi, Yaşar Nuri Öztürk’ü hazmedemedi. CHP, sonraki bütün genel seçimlerden mağlup çıktı.

***

Esasen, CHP, Atatürk’ten sonra yönünü kaybetmiştir, Türkiye de bu sebeple, cumhuriyetin yüzüncü yılında, cumhuriyet düşmanlarının eline düşmüştür! Bugün, küresel sermayeye teslim olan bir Türkiye varsa, temelleri İnönü döneminde atılmıştır. Atatürk’ün hemen ardından, 1939'da İngilizlerle borçlanma anlaşması imzalayan İnönü, Lozan'da kazandıklarını tek tek vermeye başlamıştır.

Yaşar Hoca, kitabın hemen başında bu konuya değiniyor:

“Atatürk Batıcı değildi ama CHP’nin ikinci genel başkanı İnönü ve ondan sonrakiler cümleten ve toptan Batıcı idiler.

Özellikle İnönü, Batıcılık adına Atatürk’ün yarattığı birçok şeyi yerle bir etmiştir. Batı’ya yaranmak adına Atatürk’ün mirasına büyük zararlar vermiştir.”

Tabii konu bir iki alıntı ile izah edilebilecek gibi değil. Kitabı okumak lâzım.

***

Bana göre CHP, kaybettiği yönünü Atatürk çizgisinde bulabilir ama bu yapı ile mümkün değil!

Yaşar Nuri Hoca, CHP’nin neden iktidar olamadığını da kitapta göstermiş: “CHP, din meselesinde kafayı kuma sokmayı hüner saymış ama bu sanısının faturasını dinci siyasetlere yenilgiyle ödemiştir...”

Belki okunur da ders alınır...

Editör: Kerim Öztürk