Bunu hiç düşündünüz mü? Fetullah Gülen 2012 yılında ölseydi, nasıl bir süreç yaşardık?
Neler yaşayacağımızı kısaca özetleyeyim size. Önce ‘Alimin ölümü alemin ölümü’ diye yazılar yazacaktı birçok yazar. Yurt dışında gurbette öldüğü için, çileli hayat çileli ölüm hikayeleri anlatılacaktı.
Cenazesi Türkiye’ye getirilecek, büyük Alimlerin defnedildiği büyük Camilerden birisinin Haziresine defnedilecekti. ‘Cenaze namazında mahşeri bir kalabalık vardı’ diye gazetelerde manşetler atılacaktı. Günlerce kendisiyle ilgili hatıralarını yazacaktı birileri. Fetullah Gülen 2012 yılında ölseydi, büyük bir İslam Alimi muamelesi görecek, kabri kutsanacak, belki kendisi için yeşil kubbeli bir türbe bile yapılacaktı. Kendisi adına bir Üniversite açılacak ve sempozyumlarla anılacaktı.
Ölümünden birkaç yıl sonra yayınlanacak bazı kitaplarda, Fetullah Gülen’in kerametleri (!) anlatılacak hatta kendisinden bahsederkenSahibüzzaman Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi Hazretleri Kuddisu Sirruhu diye yazılacaktı. Birkaç yüzyıl sonra mezarına çaput bile bağlanmaya başlanacaktı.
Ölmeden önce nasıl bir hain olduğu deşifre oldu da, bu süreci yaşamadık elhamdülillah. Fetullah Gülen ölmeden önce deşifre olduğu için böyle bir süreç yaşamadık. Ya deşifre olmadan ölenler varsa?
Sadece Fetullah Gülen değil ki milletimizin aldandığı. 1980’li yılların en güçlü cemaati İhlas grubuydu. TGRT ilk açıldığı yıllarda, Kuran tilaveti ile yayına başlayıp Kuran tilaveti ile yayınlarını bitiriyordu. Kuran okutarak televizyon açılışı yapan kanal sahipleri ‘Gör bak neler olacak’ diyerek, nerdeyse dansöz oynatacak duruma gelince, millet uyandı. Dansöz oynatacak duruma gelmeden ölseydi liderleri, büyük bir İslam Alimi muamelesi görecekti.
1990’lı yıllarda Harun Yahya furyası esti Türkiye’de. Bizim İslamcı gazete ve dergilerimizin tamamı sayfa sayfa reklamlarını yapıp kitaplarını ve CD’lerini dağıttılar. İslam’a en büyük hizmeti yapan grup diye pazarlandı. Kendi kurduğu televizyon kanalında transparan kıyafetli kadınlara göbek attırıp ‘İnşallah! Maşallah!’ demeye başlamadan ölseydi, büyük bir dava adamı sanılarak gömülecekti.
İslam coğrafyasında, özellikle Türkiye’de yüzlerce Fetullah Gülen gibi özel yetiştirilmiş ajanlar var. Biraz tarih okuyanlar Hampher, Lawrence, Topal Molla gibi geçmiş yüzyılların Alim sanılan hainlerini bilirler. Daha yakın tarihlerde Irak ordusunu ABD’ye teslim eden Paralel Subayların Kesnizani Tarikatını ve yeni yaşanan Pakistan Halk Hareketi lideri Tahir-ul Kadri olayını unutmayın.
Deşifre olanlar hain, deşifre olmayanlar Alim sıfatı ile gömülüyor. Deşifre olmayanların türbesi bile yapılıyor. Deşifre olmadan ölen hainler, kahraman olarak anılır...
Türkiye'de deşifre olmadan ölmüş, milleti, Fetullah Gülen gibi vaaz ve kitaplarıyla zehirlemiş, Alim sandığımız kaç hain var acaba? Asrın en büyük Alimi veya üstad sandığımız bazılarının, kabirlerinin bile gizlice Vatikan’a götürüldüğünü dinlediğimde çok şaşırmıştım. İnşallah onlarda en kısa zamanda deşifre olur.
Uyanın ve gençleri uyarın…
Enerjimizi çalıyorlar. Paramızı alıyorlar. Daha önemlisi gençlerimizi kandırıp kullanıyorlar. ‘Nur’ deyip kandırıyorlar. ‘Işık’ deyip kullanıyorlar. ‘Yaratılış’ deyip oyalıyorlar. ‘Altın Nesil’ deyip hain yetiştiriyorlar. Biz uyanıp uyandırmazsak kandırmaya, kullanmaya, oyalamaya devam edecekler.
Çocuklarınızı, öğrencilerinizi uyarın. Gençlere sahip çıkın. İsminin başına ‘muhterem’ sonuna ‘hocaefendi’ yazan herkesin peşine takılmayı bırakın. Her sakallıyı ‘hoca’ sanmaktan vazgeçin. Kuran’dan başka kusursuz kitap, Peygamberimizden başka mutlak lider olmadığını gençlere anlatın.
Bizim, bir nesil daha kaybetmeye zamanımız yok 

Tarih boyunca tarikat ve cemaatler (1) Tarih boyunca tarikat ve cemaatler (1)

Hikmet İşman

Editör: Kerim Öztürk