Siyasi iradeleri parçalanmış ve ittifakalar tarafından paylaşıldığı sanılan Türk milliyetçileri, 14 Mayıs seçimlerinde kurulan kumpasları parçaladı.

Anadolu’da kahırlı ve sessiz ülkücüler “milliyetçi partilerin” oligarşik yönetimlerine bu seçimlerde sert bir ihtar çekti.

Türk milliyetçileri, “birleşemezler”algısı ile zihinlerine vurulan öğretilmiş acizlik zincirlerini kırarak; partisiz, teşkilatız ve emir-komuta silsilesi olmaksızın sadece birbirlerine dokunarak bir hedefte birleştiler.

Ve Türk siyasetinde milliyetçileri değil de bölücü siyasi unsurları kilit gören ne kadar gayrimilli pusucu varsa hepsine birden Türkün tokatını vurdular.

Aday çıkardılar, 111 bin imza toplayarak adaylarına seçimlere girme hakkını kazandırdılar ve 2.796.370 oy almayı başardılar.

Bu oylar, Türklük şuurunun Anadolu’daki mayasıdır.

Bu oylar Türk milletinin “devlet” kuran iradesinin çelik çekirdeğidir.

Bu iddiamızı tartıya çıkarmak isteyenler önce tüm Anadolu sathında Sn. Sinan Oğan’a verilen oyların seçmen sosyolojisindeki farklara rağmen nasıl oldu da her sandığın kendi seçim çevresinde 4,7-6,8 bandında istikrarlı, aslında dengeli eşit dağılım gösterdiğine baksınlar.

Kütahya Simav, Antalya Serik, Manisa Gördes Trabzon Akçaabat, İzmir Bergama, Kars Ardahan…

Sosyal medyada bir sürü dedikodu ve spekülasyon ile 2. turda bu oyların avcılığına soyunan ve istikametine yön vermeye çalışan herkes bilmelidir ki bu oyların her biri emperyalizmi hedef almış; Türk milletinin 1923’te Türkiye Cumhuriyetini kuran iradesinin işaret fişekleridir.

Sorumluluk her bir Türk'ün üzerindedir!.. Sorumluluk her bir Türk'ün üzerindedir!..

Ne yönünü değiştirebilirsiniz ne de önünde durabilirsiniz.

Bu oylar, Türk milletinin ve Türk devletinin kaybına sebep olacak muhtemel tartışmaların olduğu ve/veya olacağı bir masaya asla oturmayacaktır.

Bu kararlılık sadece bugünlerin değil geleceğimizin de sigortasıdır.

Hakkı Şafak SES

Editör: Kerim Öztürk